Şüpheli Davranış Tespiti

Günümüzde güvenlik konsepti, yalnızca alarm sistemleri ya da kapalı devre kamera sistemlerine dayalı olmaktan çıkıp farklı bir boyuta taşınmıştır. Dünya genelinde uzmanlar, tam anlamıyla eksiksiz uygulanacak bir güvenliğin temelini oluşturmak için; şirketlerin güvenlik politikaları kadar çalışanlarının sergiledikleri tutum ve güvenlik ile ilgili oynadıkları rolün de büyük bir öneme sahip olduklarını savunuyorlar. Bu bağlamda personelinize sağlayacağınız temel eğitimler, çalışanlarınızın şüpheli kişilere karşı nasıl davranacakları ve sonrasında nasıl bir aksiyon alacakları konusunda büyük bir katkı sağlayacaktır.

Şüpheli davranışlara karşı uygulanan prosedürlere bakıldığında; yasadışı eylemleri gerçekleşmeden engelleme konusunda büyük bir fark yaratmasına rağmen çok az sayıda kuruluşun bir politikaya sahip olduğu görülüyor. Hırsızlık, vandalizm ya da diğer suçlar her zaman gece karanlığında mülkünüze gizlice girilerek gerçekleşmiyor. Birçok hırsızlık vakası ya da müşterileriniz veya çalışanlarınızın maruz kaldığı kavgalar, gündüz vakti gerçekleşiyor. Ne yazık ki hiçbir kilit ya da alarm sistemi bu tür problemleri engellemenize yardımcı olmayacaktır. Fakat sorun yaratacak tipteki insanları tespit etme konusunda yeteri kadar bilgili olursanız ve çalışanlarınızı bu tür kişilere karşı nasıl bir aksiyon almaları gerektiği konusunda bilgilendirirseniz, problemi daha oluşmadan engelleme şansına sahip olursunuz. Şüpheli davranışların tespiti ve kötü niyetli kişilere karşı alınacak aksiyonlar ile ilgili izlenecek yollar bazı maddeleri şöyle sıralayabiliriz;

Garip mi, Şüpheli mi?
Öncelikle, sorun yaratacak insanların işyerinize ya da ofis binanıza gelir gelmez tespit edilmesi ve herhangi bir aksiyon almadan engellenmesi çok önemlidir. Fakat bu durumun, büyük bir hassasiyet ile ele alınması gerektiği de unutulmamalıdır. Garip şekilde davranan bir kişi, yalnızca bu davranışlarından dolayı şüpheli olarak addedilirse, müşteri memnuniyeti konusunda sorun yaşama durumunuz doğacaktır. Bu aşamada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, garip davranış ile şüpheli davranışın ayrımını yapmak olacaktır.
Polis memurlarının, spor müsabakaları ya da konser gibi büyük aktivitelerde şüpheli davranış tespiti için aldıkları eğitimler üzerinden örneklemek gerekirse; kendilerine verilen talimatlar, düzenlenen olayla ilgilenmek yerine etrafı gözetleyen kişileri ya da grupça hareket etmek yerine tek başına ve geri planda vakit geçiren kişileri gözlemlemeleri yönündedir. Bu tarz bir bakış açısı tabii ki faydalı olacaktır. Fakat bu yaklaşım türünün, Alzheimer ya da otizm gibi zihinsel bir engeli bulunan kişileri rencide etme riski de bulunmaktadır. Bazı insanlar, kalabalık ortamlarda kendilerini rahat hissetmeyerek farklı davranma eğiliminde bulunabilirler. Fakat bu durum onları direkt olarak suçlu yapmaz.

Kişilerin sergilediği şüpheli davranışlar ve şüpheli işaretler çoğaltılabilir. Personelinizi bu tür davranış ve işaretlerin tespitini yapmak adına eğitmeniz kesinlikle size ve işinize fayda sağlayacaktır. Fakat çalışanlarınızı aynı zamanda garip ve şüpheli davranışı ayırt etme ve zihinsel engelli kişilerin sergileyebileceği davranışları anlamlandırabilme konusunda da bilinçlendirmeniz gerekmektedir. Karşınızdaki kişinin sergilediği davranışların, şüpheli bir işaret mi yoksa garip bir davranış mı olduğunu anlamanız, duruma müdahale etmeniz için gerekli en önemli unsurdur.

Şüpheli İşaretlere Örnekler…
Gerginlik. Kişinin gergin biçimde hareket etmesi, terlemesi ve göz temasından kaçınarak kısa süreli bakışlar kullanması. Kişinin rahatsız ve huzursuz bir görüntü çizmesi. Sürekli olarak sabit bir yere bakarak, kendini diğer çevresel faktörlerden soyutlar bir görüntü çizmesi. Yapılan çalışmalar, geçmişte düzenlenen intihar saldırıları ya da silahlı saldırıların hepsinde bu tür şüpheli işaretlerin saldırgan tarafından sergilendiğini doğruluyor. Özellikle büyük ölçekli saldırılarda bu işaretlere ek olarak; gerginlik seviyesinin yüksek olmasından dolayı kişinin mırıldanması ve dua etmesi de şüphe uyandıran davranışlardır. Ayrıca kişinin sürekli olarak bulunduğu bölgeye giriş ve çıkış yapması da gerginlikten kaynaklanan bir şüpheli işaret olarak değerlendirilmelidir.
Kişinin, aşırı biçimde bol ya da mevsim şartlarına uygun olmayan (sıcak bir havada palto kullanımı) kıyafetler giymesi. Bu durum kişinin vücuduna gizlediği bir patlayıcının olduğuna işaret edeceğinden dolayı şüpheli işaret olarak değerlendirilmelidir.
Kişinin, ellerini sürekli olarak ceplerinde tutması ya da ellerini sıkıca birbirine kenetlemesi. Bu durum, kişinin patlayıcı düzeneği aktif hale getirecek kumandayı tutuyor olması ihtimaline işaret edebilir.

Kişinin, sürekli olarak vücudunun belirli bir tarafı ile ilgilenmesi ya da giysisinin belirli bir kısmını düzeltmesi. Bu durum, kişinin üzerinde sıra dışı bir objenin bulunmasına ya da sıra dışı bir kıyafet giyiyor olmasına işaret ediyor olabilir. Bu tür kişiler gözlemlenirken; silah gizlenme ihtimaline karşın kişilerin bel ve ayak bileği bölgesi dikkatle incelenmelidir. Bu duruma ek olarak; canlı bombaların eylem öncesi psikolojileri ile ilgili yapılan araştırmalar, taşıdıkları bomba ile ilgili herhangi bir sorun var mı düşüncesi ile sürekli olarak üzerlerini ve kıyafetlerini kontrol ettiğini belirtiyor.

Nasıl Yaklaşılmalı?
Karşınızdaki kişinin sergilediği davranışlardan dolayı sorun yaratacak bir profilde olduğundan emin olsanız bile durumun hala büyük bir hassasiyetle ele alınması gerekmektedir. Burada duyarlı yaklaşmanızın sebebi, emin olmanıza rağmen ortada bir yanlış anlaşılma olabilir. Daha da önemlisi şüphe duyulan kişi, tarafınızca sinirlendirilirse durum daha da tehlikeli bir hal alabilir. Bundan dolayı; personeliniz kesinlikle saldırgan bir tutum sergilememeli ve bunun yerine kişi ile iletişim kurarak mevcut durum ile ilgili daha fazla bilgi edinmek amacı ile diyaloglar geliştirmelidir. İletişim kurma konusunda alınabilecek ilk ve en iyi aksiyon, karşınızda bulunan kişiye herhangi bir konuda yardımcı olup olamayacağınızı sormaktır. Bunun devamında kişiye ziyarete geldiği departmanı ya da kişiyi sorarak ne amaçla orada bulunduğunu öğrenebilirsiniz. Bu tarz sorular, kişiyi rencide edecek sorular değildir dolayısı ile yanlış anlaşılma riskini ortadan kaldıracaktır. Fakat aynı zamanda kişiye izlenildiği hissini yaratır. Bu durum kişide huzursuzluk oluşturabilir ve daha fazla şüpheli davranış sergilemesine yol açabilir.

Kaynak: Carl Smith http://www.otherbb.com/2013/10/identify-deal-suspicious-behaviour-premises.html & http://archive.adl.org/security/s_people.html

Profiling ve Şüpheli Davranış Analizi

Son zamanlarda ofis binaları, okullar, adalet sarayları ve hatta emniyet şubelerinde vuku bulan şiddet olayları; ülke ve özellikle dünya genelinde emniyet yetkililerini bu trajedileri engellemek adına farklı bir çözüm arayışına yönlendirmiştir.

Bu tür olaylar küresel bir sorun haline gelirken, emniyet yetkilileri ve güvenlik güçleri, kilitli kapıların, güvenlik kameralarının ya da diğer güvenlik teknolojilerinin; bir sonraki saldırıyı engellemek için yeterli olmadığı konusunda endişe duyduklarını ve daha etkili bir engelleme yolunun bulunması gerektiğini her fırsatta belirtiyorlar.
Rozin Güvenlik Danışmanlığı Şirketinin kurucusu ve başkanı Michael Rozin, Davranış Tespiti Ve Değerlendirmesi metodunun en yeni ve en etkin güvenlik uygulaması olduğunu belirtiyor.

Rozin, bu tekniğin güvenlik personeli ve emniyet yetkililerinin şüpheli davranışı tespit ederek, potansiyel saldırganları henüz saldırıyı gerçekleştirmeden tespit etmelerini sağladığı konusunda görüş bildiriyor.
Peki, bu nasıl mümkün?
Bu tekniği uygulayan ve uygulatan kişiler, şiddet olaylarının ve saldırıların iki bileşenden oluştuğunu belirtiyorlar. Birincisi; olayın gerçekleşmesinde büyük rol oynayan silah ve ikincisi de silahın kullanılması için kişinin barındırdığı niyet. Bu bağlamda; silahların tespiti için teknolojiden faydalanılırken, kişilerin saldırı teşebbüslerinin tespiti için de Davranış Tespiti Ve Değerlendirmesi metodu kullanılmaktadır.

Tekniğin uygulanması ve etkinliği konusunda soru işaretleri olabilir. Fakat geçmişte yaşanan bir olaya değinerek bu metodun aslında ne kadar etkin ve faydalı olduğu hakkında fikir sahibi olmanıza yardımcı olabiliriz.

Ayakkabı bombacısı olarak bilinen Richard Reid adlı terörist, saldırı girişiminde bulunduğu Amerikan Havayollarını hedef olarak belirlemeden önce ilk hedef olarak EL AL Havayollarını (İsrail milli havayolu) seçmiştir. Richard Reid’in bilet satın alıp muhtemel saldırı noktalarını belirleme amaçlı keşif gezisini icra ettiği esnada, havayolunun güvenlik görevlisi bu kişiden şüphelenmiş ve sıradan çıkartarak sorgulamaya başlamıştır. Bu senaryoda, kişide silah ya da herhangi bir patlayıcı olmamasına rağmen kişinin barındırdığı niyet ve bundan dolayı sergilediği şüpheli davranışlardan dolayı Richard Reid güvenlik araştırmasına takılmış ve uçuşa kabul edilmemiştir. Terörist, daha sonra EL AL havayoluna saldırı planından vazgeçme nedeninin de bu sıkı güvenlik uygulamaları olduğunu açıklamıştır.

Rozin ve diğer uzmanlara göre; saldırı planı içerisinde olan bir kişi, belirli bir çevrede bulunan diğer insanlara göre daha farklı bir niyet barındıracaktır. Bu noktada böyle bir kişi, okul kampüsü ya da adalet sarayı gibi özellikli ortamların içeriğine uyum sağlayamayan bir görüntü çizecektir. Okul kampüsünü ele alacak olursak; öğrencilerin ve eğitmenlerin ellerinde kitaplar ile sınıflara giriş çıkış yaptığı ve bahçesinde dolaştığı bir imge gözünüzde canlanacaktır. Peki, herkes belli bir amaçla ortamda gezinirken; herhangi bir kitap taşımayan, farklı giyimli, elinde zincir taşıyan ve kampüs binasını inceleyen bir kişi nasıl görünecektir?

Kesinlikle ortam içeriğine uyum sağlamayan bir görüntü çizecektir.

Bahsettiğimiz bu durum, 16 Nisan 2007 yılında Seung-Hui Cho isimli öğrencinin Virginia Tech üniversitesinde gerçekleştirdiği ve kendisi ile birlikte 33 kişinin yaşamını kaybettiği katliamdan iki gün önce bir fakülte üyesinin dikkatini çekmiş ve durum ile ilgili herhangi bir aksiyon alınmayan bir rapor hazırlanmıştır. Aynı gün başka bir öğrenci de kampüs binasında bulunan bir çıkış kapısının zincir ile kilitlendiğini başka bir fakülte görevlisine bildirmiştir. Daha sonrasında bu kapının, katliamın gerçekleştiği binanın çıkış kapısı olduğu ortaya çıkmıştır.

Başta Michael Rozin olmak üzere tüm uzmanların görüşü, yukarıda verilen katliam örneğinde sergilenen davranışların teröristlerin saldırılarını planlarken izlenen yollar ile neredeyse aynı olduğu yönündedir. Tıpkı ayakkabı bombacısı ve diğer teröristler gibi silahlı saldırganlar da saldırılarını gerçekleştirmeden önce hedefleri hakkında bilgi toplamak ve saldırı provası yapmak amaçlı keşif gezileri yaparlar.

Keşif esnasında gözetleme yapan, binaların fotoğraflarını çeken, çizimler yapan ve not alan kişilerin tespiti son derece mümkündür. Aynı durum, saldırganların prova yaptıkları zamanlar içinde geçerlidir. Bunun sebebi ise kişilerin niyetlerinden dolayı ortaya çıkan şüphe ile bulundukları ortama uyum sağlamayan bir profil çizmeleridir.

Bu bilgiler ışığında önemli bir sonuca varmak gerekirse; güvenlik hizmeti sağlanan noktalarda ya da güvenli tutulması gereken tesislerde dikkat edilmesi gereken en önemli nokta; yalnızca bomba ve silah gibi tehlikeli maddelerin tespiti için odaklanılmamasıdır. Saldırgan ya da teröristlerin amaçlarına ulaşmadan engellenmesi için odaklanılması gereken asıl nokta; bu kişilerin dışarıya karşı çizmiş oldukları görüntülerdir.

Gerekli görüldüğü noktalarda, şüphelenilen kişiler ile sohbet havasında geçirilebilecek bir güvenlik mülakatı bile bu doğrultuda sizi istenilen sonuca ulaştırmaya yardımcı olabilir.

Fakat unutulmamalıdır ki ortaya çıkan şüphe, kesin bir suç kanıtı değildir. Bu nedenle, asıl amaç kişilerin saldırgan ya da terörist olduklarını ve bir saldırı planı içerisinde olduklarını ortaya çıkarmak değil, karşılaştığımız şüphenin ortadan kaldırılmasıdır.

Kaynak:http://webcpm.com/articles/2014/07/01/behavior-detection-assessment.aspx