2015 Yılı Ağustos Ayı Güvenlik Değerlendirmesi

Ülke gündemi, seçim sonrası oluşan belirsiz atmosfer çevresinde seyrederken, 20 Temmuz 2015’de gerçekleşen Suruç katliamı sonrası son derece yoğun ve sıcak bir hal aldı.

20 Temmuz 2015 tarihinde Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde IŞİD tarafından gerçekleştirilen intihar saldırısı, 32 kişinin hayatını yitirmesi ve 100’den fazla sivilin yaralanması ile sonuçlandı.Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu’nun, Kobani’nin yeniden inşa edilmesi projesine yönelik başlattığı yardım kampanyası ile ilgili yaptığı basın toplantısı esnasında gerçekleşen canlı bomba saldırısı,  IŞİD tarafından üstlenilmiştir.

Katliamın gerçekleşmesinden iki gün sonra, bu kez, Şanlıurfa kentinin Ceylanpınar ilçesinde iki polis memuru, birlikte ikamet ettikleri evlerinde öldürüldü. PKK,yapmış olduğu açıklamada, öldürülen polislerin IŞİD örgütü ile bağlantısı olduğunu ve Suruç Katliamına misilleme olarak cinayetleri gerçekleştirdiklerini ifade etmiştir.

Bu olayların etkisi devam ederken, 23 Temmuz 2015 tarihinde, IŞİD örgütünün Suriye’den başlattığı ateşli saldırı sonucunda, Kilis’te devriye görevi yapan bir astsubayın şehit olması ile birlikte TSK operasyon başlatma kararı aldı. Aynı günün gecesinde, 4 savaş uçağı, Suriye’deki IŞİD mevzilerini bombaladı. Bu operasyonun ardından yapılan ikinci dalga saldırıda, Suriye bölgesine ek olarak Kuzey Irak bölgesinde bulunan birçok PKK kamplarının bombalanması ile Türkiye, eş zamanlı operasyonlara devam edeceğinin mesajını verdi.

Bu sıcak gelişmelerin ardından ülke gündemi tamamen terör üzerine kurulu bir hal aldı ve 25 Temmuz 2015 tarihinde Diyarbakır Lice’de askeri konvoya düzenlenen saldırı sonucunda 2 asker şehit edildi. TSK, Kuzey Irak ve Suriye’ye 3. ve 4. dalga operasyonlarını başlattı,sınır bölgesinden de yerden top ateşi ile operasyona destek verildi. Askeri saldırılar ile birlikte, Türkiye genelinde de 24 Temmuz itibari ile yaklaşık 10000 polis memurunun görev aldığı geniş çaplı bir gözaltı operasyonu başlatıldı. 1000’i aşkın sayıda gözaltı işlemi yapılan geniş çaplı operasyonlarda, IŞİD örgütüne eleman sağladığı öne sürülen ve örgütün İstanbul’daki bir grubunun lideri olduğu bildirilen bir kişi de gözaltına alındı.

Operasyonun İstanbul kanadında çıkan çatışma sonucu DHKP-C örgüt üyesi bir kişinin hayatını yitirmesinin ardından, düzenlenmek istenen cenaze töreninde silahlı saldırıya uğrayan bir polis memuru da hayatını kaybetti.

Uzun süredir gündemde olan çözüm süreci sebebi ile silah bırakan PKK, siyasi ortamın da gerilmesini fırsat bilerek,operasyonlara misilleme amacı ile ülke genelinde birçok yerde silahlı saldırılara başladı. Hakkari Şemdinli’de sivil olarak teröristlerce takip edilen askeri personel, silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Bu saldırının bir gün ardından, PKK, Mardin’de bulunan bir ilçe kaymakam binasına sabaha karşı roketatarlı ve silahlı saldırıda bulundu. Yine Mardin’in Nusaybin kentinde polis ekiplerine karşı düzenlenen silahlı ve bombalı saldırılar sonucu çıkan çatışmada, bir teröristin ölü olarak ele geçirildiği, bir diğerinin ise teslim olduğu bildirildi. Farklı bir silahlı saldırı ise Erzurum’da bulunan ilçe emniyet müdürlüğü binasına yapıldı. Güvenlik güçleri, saldırıya derhal karşılık verirken, herhangi bir can kaybı yaşanmadı. PKK, Şırnak’ta bulunan askeri birliklere de taciz saldırılarında bulunarak terör saçmaya devam ederken; Van şehrinden Doğubayazıt’a giden bir tırı durdurarak ateşe verdi. Bu bölgeye intikal eden güvenlik güçleri ile çatışmaya giren teröristlerin, yoğun çatışmadan dolayı kaçmak zorunda kaldığı bildirildi. Mersin’de devriye görevi yapan zırhlı polis aracına silahlı saldırı yapılırken, verilen karşılık sonucu kaçan teröristlerin ardından başlatılan arama çalışmalarında; saldırıda kullanılan silahlar ve bir adet patlamamış el bombası bulundu. Bir diğer şehit haberi ise Muş kentinden geldi. Ailesi ile birlikte kullandığı özel otomobiline açılan silahlı saldırı sonucu ağır yaralanan ilçe jandarma komutanı, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. PKK, Şırnak’ta bulunan askeri konvoyun yol emniyetini almak için görevlendirilen askeri birliğe ateş açtı. Yapılan silahlı saldırı sonucunda yetkililer üç askerin şehit olduğunu açıkladı. Aynı gün, İstanbul’da, Maltepe Cezaevi Askeri Koruma Taburuna silahlı saldırıda bulunuldu. Seyir halinde olan bir araçtan açılan dört el ateş sonucu herhangi bir can kaybı ya da yaralanma olmadı.

Tüm bu saldırılar ile birlikte İstanbul’un birçok noktasına yapılan bomba ihbarları ve önemli noktalarına bırakılan şüpheli paketler, ülke genelinde bir hafta içerisinde tırmanan terör olaylarının etkisini had safhaya taşıdı. Emniyet birimlerinin, yapmış olduğu yazılı ve sözlü açıklamalarda; özellikle toplu taşıma kullanımına son derece dikkat edilmesi gerektiğine ve sivil topluluğun yoğunlukta olduğu bölgelere yapılan ziyaretlerin asgari seviyede tutulması gerektiğine değinilmiştir.

IŞİD örgütü, kanlı saldırılarını Irak’ta da sürdürmeye devam etti. Ülkenin başkenti olan Bağdat’ta yaptığı iki ayrı bombalı saldırı ile 21 kişinin yaşamını yitirmesine sebep olan örgüt, saldırıda bomba yüklü araçlar kullandı.

Bu gelişmeler devam ederken terör, uluslararası platformda da varlığını sürdürdü. Somali’de uzun süredir etkinliğini koruyan El-Şebab örgütü, Temmuz ayı içerisinde saldırılarını arttırdı. Ülkede terör karşıtı görev alan Afrika Birliği Barış Gücü’nün askeri konvoyuna saldırıda bulunan örgüt, girilen yoğun çatışma sonucunda, onlarca kişinin yaralanmasına ve bir kişinin yaşamını yitirmesine sebep oldu. Bu saldırıya ek olarak; ülkenin başkenti Mogadişu’da bulunan ve çok sayıda diplomatın konakladığı El Cezire Oteli’ne yapılan bombalı saldırıda on kişi yaşamını yitirdi ve çok sayıda sivil yaralandı.

Uluslararası bir firma, yapmış olduğu çalışmada IŞİD örgütünün asker sayısının 30000’e yaklaştığını belirtti. IŞİD ile ilgili yapılan bu araştırmada; 2014 yılından bugüne kadar geçen sürede, 700 Britanya vatandaşının örgüte katıldığı belirtildi. Bu açıklamada ayrıca; gerek savunma gerekse de saldırı anlamında örgütün en güçlü lokasyonunun, Türkiye ve Suriye ülkelerini birbirine bağlayan Halep otoban yolu olduğu belirtildi. Bu durum, ülkemizi yakından ilgilendiren bir nokta olarak karşımıza çıkmaktadır.