2016 Yılı Şubat Ayı Güvenlik Değerlendirmesi

Terörün, neredeyse 2015 yılının başından beri tüm dünyayı din, dil, ırk ya da milliyet gözetmeksizin hedef aldığı gerçeği Ocak ayı içerisinde de ulusal ve uluslararası platformda bir kez daha görüldü.
Çatışmaların uzun süredir devam ettiği, neredeyse iki aya yakın bir süredir sokağa çıkma yasaklarının uygulandığı, gerek sivil gerekse güvenlik güçlerinin yaşamlarını yitirdiği ülkenin doğu bölgesinde, geçtiğimiz ayda da benzer durumlar meydana geldi.
Kolluk kuvvetlerinin servis beklediği bölgelere silahlı saldırılar düzenleyerek çok sayıda asker ve polisin şehit düşmesine sebep olan terör örgütü, özellikle Diyarbakır’da bulunan İlçe Emniyet Genel Müdürlüğü binasına yaptığı bombalı saldırı ile ülke gündeminin değişmesine sebep oldu.

Yaşanan bu terör olayının etkileri henüz geçmeden, tüm dünyada ses getiren bir diğer terör olayı ise; İstanbul’un turizm merkezi olarak kabul edilen Sultanahmet Meydanı’nda gerçekleşti. Sorumlusunun IŞİD olarak gösterildiği canlı bomba saldırısında, birçok turist yaşamını yitirirken, canlı bombayı önceden fark eden tur rehberinin çevredeki kişileri uyarması daha fazla can kaybını engelleyen tek sebep oldu.
Mısır’ın başkenti Kahire’de çoğunluğu İsrail vatandaşlarından oluşan bir turist grubunun konakladığı otele silahlı saldırıda bulunan IŞİD, saldırıdan bir gün sonra ise Mısır’ın turizm açısından önemli olan bir diğer kenti Hurgada’da bulunan bir otele silahlı saldırı düzenledi.

2015 Kasım ayında Paris’te düzenlediği eş zamanlı saldırıların aynısını bu kez de Endonezya’nın başkenti Cakarta’da düzenleyen IŞİD, şehrin 6 farklı yoğun bölgesinde bombalı saldırılar düzenlemiş ve daha sonrasında silahlı saldırılar ile çatışmalar gerçekleştirmiştir.

IŞİD düzenlediği saldırılar ile kıtalararası bir etki yaratırken, bu saldırıların hemen ardından bir diğer terör örgütü El Kaide’nin Afrika kolu, Burkina Faso’da yüzden fazla insanın rehin tutulduğu bir otel baskını düzenleyerek onlarca kişinin ölümüne sebep olmuştur. Otelin hedef olarak seçilmesindeki en temel sebep ise konaklayan misafirlerin çoğunlukla batılı diplomatlardan oluşması olarak gösteriliyor.

Yaşanan olaylar ne yazık ki terörün hız kesmeden devam ettiğini doğruluyor. Son dönemde yaşanan olayların ortak noktası ise turistik bölgelerin ve eğlence alanlarının hedef olarak seçilmesi. Özellikle IŞİD’in düzenlediği eş zamanlı saldırılar bu tespiti doğrular nitelikte. Bu bağlamda gerek kişisel güvenliğiniz gerekse başkalarının güvenliği açısından, çevrenize daha duyarlı yaklaşmanız ve güvenlik bilinci ile hareket etmeniz önem arz etmektedir.Sultanahmet Meydanı’ndaki saldırıda canlı bombayı önceden tespit edip insanları uyaran tur rehberi, bu duruma verilecek en iyi örnek olabilir.

Terör saldırılarında görülen bir diğer trend ise; otel saldırıları olarak karşımıza çıkmaktadır. Gerek bu sayımızda belirttiğimiz saldırılar gerekse Mali-Bamako’da yaşanan geçmiş terör saldırısı gibi olaylar, güvenlik konseptini farklı bir şekilde ele alıp değerlendirme yapmanızı gerektirebilir. Özellikle Burkina Faso’da yaşanan otel saldırısında görgü tanıkları, teröristlerin günün erken saatlerinde otele gelerek lobi bölgesinde ve otelin karşısında bulunan restorantta uzun bir süre vakit harcadıklarını belirtmişlerdir.

Güvenlik bilinci ile yaklaşım ve şüpheli işaretlerin tespiti ve yorumlaması konusunda kendini geliştirmiş bir birey, bu tarz bir olay ile karşı karşıya kalması durumunda olayların henüz gerçekleşmeden engellenmesinde önemli bir rol üstlenebilir.

Bu bağlamda çevremizde olup bitenlerin farkında olmak ve olayları farklı açıdan ele almak, kendimizi güvende tutmamızın en temel unsuru olmaktadır.