2015 Yılı Aralık Ayı Güvenlik Değerlendirmesi

2015 yılının ilk gününden beri ulusal ve uluslararası boyutta devam eden terör olayları, 2015’in sonuna yaklaşırken de tüm hızıyla devam etti.

Uzun süredir ülke gündeminden düşmeyen terör eylemleri, geçtiğimiz ayda da ülkemizin doğu ve güneydoğu bölgesinde gerçekleşmeye devam etti. Seçim öncesi ülke genelinde yapmış olduğu saldırılarla gerilimi had safhaya taşıyan PKK, genel seçimler dolayısıyla kısa süreliğine yaptığı ateşkesi bozarak eylemlerini sürdürdü. PKK’nın, Hakkâri’de bulunan askeri birliğe yaptığı taciz saldırısında herhangi bir can kaybı veya yaralanma olmadığı bilgisi kayıtlarda yer alırken, bu hadisenin devamında başlatılan operasyonlarda 31 terörist etkisiz hale getirildi ve 2 asker şehit oldu. Bu olaylardan bağımsız olarak, seyir halinde bulunan askeri konvoya yapılan silahlı saldırı sonucunda da 1 polis memuru ile 1 asker şehit düştü.

Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde güvenlik sebebiyle uygulanan 12 günlük sokağa çıkma yasağı, ülke genelinde toplumun dikkatini çeken en önemli olay olarak karşımıza çıkıyor. Bu yasak sırasında çıkan çatışmalar sonucu 2 vatandaş yaşamını yitirirken, yasak sonrası açılan hendeklerin kapanması ve kurulan barikatların kaldırılması çalışmalarında görevlendirilen güvenlik güçlerinden 2 polis memuru ve 1 asker şehit düştü.

Van’da güvenlik güçlerinin aldığı istihbarat doğrultusunda gerçekleştirdiği operasyonda, teröristlerin kaldığı eve yapılan baskın sonucu 1 askerin şehit düştüğü kayıtlara geçti. Mardin’de ise seyir halinde bulunan zırhlı araca yapılan bombalı saldırı sonucu 3 polis memuru ve 1 sivil vatandaş yaşamını yitirdi.

Kasım ayında PKK örgütünün gerçekleştirdiği eylemlerde etkili olduğu bir diğer şehrimiz ise Şırnak oldu. Örgütün güvenlik güçlerinin güzergâhına döşediği mayın ve uzaktan kontrol edilebilen patlayıcılarla, iki ayrı bölgede gerçekleştirdiği saldırılarda toplamda 4 polis memuru şehit oldu. Teröristlerin polis aracına yaptığı roketatarlı saldırıda ise, ateşlenen roket polis aracı yerine hastaneye isabet etti. Şans eseri can kaybı ya da yaralanma olayı yaşanmazken, olay sonucunda büyük bir kargaşa yaşandı. Bu olayın üzerine bölgeye gelen güvenlik güçlerine yapılan saldırı sonrası çıkan çatışmada ise 1 polis memuru şehit oldu.

Terör, ülkenin doğu bölgesini kana bularken, İzmir’de güvenlik güçlerinin takibi altında bulunan PKK’lı terörist, ormanlık alana gömdüğü 18 kg C4 tipi patlayıcı, 10 adet el bombası ve 1 adet tetikleyici düzeneği çıkartmaya çalışırken suçüstü yakalandı. Yetkililer tarafından yapılan açıklamada; teröristin, yakalanmasaydı 10 Kasım törenlerine saldırıda bulunacağı iddiasında bulunduğu belirtildi.

PKK kanadı dışında IŞİD örgütünün de etkisini sürdürmeye çalışması, gerek yerel gerekse küresel anlamda gerçekleştirilen eylemlerle büyük ses getirdi. Gaziantep’te, Suriye sınırından ülkeye geçmeye çalışan 4 IŞİD militanının, görevli askerlerin yaptığı uyarıları göz ardı ettiğinden dolayı açılan ateş sonucu etkisiz hale getirildikleri kayıtlara geçti. Bununla birlikte; Diyarbakır, Gaziantep, Bolu ve İstanbul gibi kentlerde IŞİD örgütüne karşı başlatılan operasyonlarda, 7 örgüt üyesi ölü ele geçirilirken örgüt bağlantısı bulunan 24 kişi gözaltına alındı. Yapılan operasyonlar sonucu; toplamda 19 uzun namlulu silah, 170 el bombası, 51 el yapımı patlayıcı, 98 tabanca, 81 tüfek, 341 kilo patlayıcı, 18 bin  fişek ile 42 kesici alet ve 50 canlı bomba yeleği ele geçirildi. Ayrıca İstanbul Atatürk Havalimanı’nda bulunan güvenlik ekipleri aldıkları istihbarat doğrultusunda; Fas üzerinden ülkeye girmeye ve buradan Almanya’ya gitmeye çalışan IŞİD üyesi 8 kişiyi gözaltına aldı.

IŞİD, bugüne kadar gerçekleştirdiği saldırılara geçtiğimiz ayda yenilerini ekledi. Terör örgütü, sosyal medya hesabından 200 tane Suriye vatandaşı çocuğu kurşuna dizdiği videoyu yayınlayarak propaganda yapmaya devam etti. IŞİD, bu yayının ardından Mısır’ın Kuzey Sina bölgesinde bulunan polis merkezine gerçekleştirdiği bombalı saldırı ile en az 3 kişinin yaşamını yitirmesine ve birçok sivilin ve polis memurunun yaralanmasına yol açtı.

Örgüt, tüm dünyada ses getiren ölümcül saldırısını yine Mısır’da gerçekleştirdi. Rusya bayraklı Metrojet Havayolları’nın, Mısır’ın Şarm El Şeyh kentinden havalanan ve St. Petersburg’a giden uçuşuna yaptıkları bombalı saldırı ile 224 kişi yaşamını yitirdi. Patlama ile ilgili en çarpıcı nokta ise; bombanın düşürülen uçağa havalimanı çalışanı tarafından yerleştirilmesi olarak karşımıza çıkıyor.

IŞİD, bu saldırının ardından; Irak’ın Bağdat kentinde düzenlenen bir cenaze törenine intihar saldırısı düzenleyerek 18 kişinin yaşamını yitirmesine ve 41 kişinin yaralanmasına sebep oldu. Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta ise; gerçekleştirdikleri iki ayrı intihar saldırısı sonucu 43 kişi yaşamını yitirirken 200’den fazla kişi de yaralandı. Tunus’un başkenti de örgütün terör eylemlerinin gerçekleştiği bir diğer şehirdi. IŞİD, devlet bakanlığının koruma personelinin servis toplanma noktası olarak kullandığı otobüs durağına yaptığı bombalı saldırı ile 13 kişinin ölümüne sebep oldu.

Ortadoğu’da bu saldırılar ile eylemlerini sürdüren IŞİD, Avrupa’nın 11 Eylül’ü olarak adlandırılan Fransa tarihinin en ölümcül terör saldırısına imza attı. Eş zamanlı düzenlenen ve 7 farklı noktaya yapılan bombalı ve silahlı saldırılar sonucu 129 kişinin yaşamını yitirdiği Paris saldırılarında 300’den fazla kişi de yaralandı. Şehrin yoğun bölgelerinde başlattığı silahlı saldırılarını, milli takımlar arasında oynanan dostluk maçının gerçekleştirildiği stadyum çevresinde bombalı saldırılar ile devam ettiren örgüt, başka bir bölgede gerçekleştirilen konser alanını basarak 100 kişiyi rehin almıştır. Rehineleri öldürdükten sonra, başkent sokaklarında saldırılarına devam eden teröristler kaçmayı başardıktan üç gün sonra yetkililerce etkisiz hale getirilmiştir.

Bu saldırılar dünya genelinde etkisini sürdürürken; Afrika ülkesi Mali’nin başkenti Bamako’da bulunan bir otelde ise rehin alma krizi, küresel anlamda etki yarattı. Yapılan açıklamalara göre; otele diplomatik plakalı bir araçla giren silahlı saldırganlar, içeride bulunan 170 kişiyi 9 saat boyunca rehin tuttular. Güvenlik ekiplerinin başlattığı operasyon sonucu; rehineler kurtarılırken, ölü ele geçirilen saldırganların rehinelerden 21 kişiyi öldürdüğü belirtildi. Sosyal medya hesabından yapılan bir açıklamada; saldırıyı El Kaide’ye bağlı radikal bir grup üstlenmiştir.

Görüldüğü üzere; hem yerel hem küresel olarak terörle başladığımız bir yılı ne yazık ki terörle kapatmak üzereyiz. Bu bağlamda, zaman ve mekan gözetmeden eylemlerini gerçekleştiren teröristlerin amacı olan, “toplumların kaos içerisinde yaşaması” durumuna göz yumulmaması çok önemlidir. Bunun yerine, gerek bireysel gerekse toplumsal anlamda bilinçlenmeli ve bu tür olaylara karşı nasıl aksiyon alınması gerektiği hakkında donanım sahibi olunması son derece önemlidir.

2015 Yılı Haziran Ayı Güvenlik Değerlendirmesi

Geride bıraktığımız Mayıs ayı, seçim sürecinin yarattığı tansiyon ile birlikte sıcak gündem başlıklarına sahiplik etti. Yoğun ve olaylı geçen 1 Mayıs’ın ardından yaşanan olaylardaki faillerin terör ile bağlantısı olabileceği belirtilmişti. Bu duruma istinaden, İstanbul’un 10 ayrı ilçesine eş zamanlı operasyonlar düzenleyen Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü, 20 şüpheliyi gözaltına aldı. Çevik Kuvvet ve Özel Harekat ekiplerinin de katılımı ile 800 kişilik bir ekip ve polis helikopterlerinin desteği ile düzenlenen operasyonun, terör örgütü MKP’ye (Maoist Komünist Partisi) yönelik olduğu belirtildi. Operasyon sonucu yapılan incelemelerde uzun namlulu tüfekler ile birlikte çeşitli silahlar ve çok sayıda örgütsel doküman ele geçirildi.

Bu sıcak gelişmenin dışında ülkenin birçok bölgesinde, seçim döneminin gerginliği yükselişine devam etti ve çeşitli siyasi partilere yönelik saldırılar gündemi meşgul tuttu. Bu saldırılarda can kaybı yaşanmaması olaylar ile ilgili tek sevindirici nokta olurken, ülke Bursa kentinin Gürsu Belediye Başkanına yapılan saldırı ile sarsıldı. Kendisinden terfi talep eden zabıta memuru ile yaşadığı tartışma sonucu memurun silahlı saldırısına maruz kalan ve başına isabet eden kurşun ile yaşamını yitiren Belediye Başkanı Cüneyt Yıldız ülke genelinde büyük bir üzüntü yaşattı.

Diğer olayları incelediğimizde; ilk olarak HDP’nin Adana ve Mersin il/ilçe başkanlıklarına yapılan bombalı saldırılar karşımıza geliyor. Adana’daki patlama, ilçe başkanına gönderilen kargo paketinin açılması sonucu infilak eden bombadan dolayı 3 kişinin yaralanması ile sonuçlanmıştır. Mersin şehrinde ise göndereni ve alıcısı belli olmadığı için parti binasının terasına bırakılan saksının, içerisinde bulunan çiçeğe yerleştirilen bombanın patlamasından dolayı yine 3 kişi yaralanmıştır. Bu iki saldırı ile ilgili en dikkat çekici ortak nokta ise; saldırıların eş zamanlı gerçekleşmesi olarak kayıtlarda yerini aldı.

Bir diğer siyası saldırı ise AKP seçim otobüsüne gerçekleştirildi. Batman ilinde seçim mitingi gerçekleştirecek olan Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun kenti ziyaret edeceği gün yapılan silahlı saldırıda can kaybı yaşanmazken, yapılan bu saldırı ülke genelinde ses getiren olaylar arasında yer aldı.

Ülkemizde bu sıcak gelişmeler yaşanırken; uluslararası anlamda terör biraz daha ön plandaydı. Makedonya’nın kuzey bölgesinde yer alan Kumanova kentinde, güvenlik güçlerinin başlattığı ve 28 saat süren terör operasyonunda 8’i polis olmak üzere toplamda 22 kişinin öldüğü ve 37 polisin de yaralandığı belirtildi. Bölgede bulunan 60’a yakın ev çatışma esnasında yıkılırken, yetkililer tarafından yapılan açıklamalarda 40 kişiden fazla üyesi bulunan paramiliter grubun liderinin, 2001 yılında ülkede yer alan isyanlarda da başrolde olduğu belirtilmiştir.

IŞİD örgütü ne yazık ki geçtiğimiz ay da sınırlarımıza yakın bölgelerde dehşet saçmaya devam etti. Örgütün, UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan antik kent Palmira’da bir hafta içerisinde, yarısı kadın ve çocuklardan oluşan 67’si sivil 217 kişiyi öldürdüğü belirtildi. Mayıs ayı içerisinde Irak’ta bulunan Anbar bölgesi ve özellikle büyük bir öneme sahip Ramadi kentini de ele geçiren IŞİD, burada da düzenlediği intihar saldırıları ile 30 kişinin ölümüne yol açtı. Suudi Arabistan’ın El Katif bölgesinde bulunan bir camiye yaptıkları bir diğer intihar saldırısında da 20 kişinin ölümüne ve 50 kişinin yaralanmasına yol açan azılı örgüt, Mayıs ayı içerisinde gerek yerel gerekse uluslararası basında kendine geniş bir yer edindi.

2015 Mayıs Ayı Güvenlik Değerlendirmesi

Ülke gündemi; yaklaşan seçim süreci ile birlikte son derece yoğun ve sıcak bir hal almaya devam ediyor.Son dönemlerde adından sıklıkla söz ettiren DHKP-C, bu ay da gündeme bomba gibi düşen iki ayrı saldırı gerçekleştirdi.

Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na silahlarla giren  DHKP-C üyesi  iki terörist, Berkin Elvan soruşturmasını yürüten Savcı Mehmet Selim Kiraz’ı odasında 8 saat rehin tuttu. Teröristler, görüşmeler sürerken bir yandan da, Berkin Elvan soruşturma dosyasına ulaştı. Eylemciler, savcılık ve Emniyet arasındaki yazışmalar ve Emniyet’ten savcılığa gönderilen olay günü bölgede görev yapan polislerin vesikalık fotoğraflarını, sosyal medya üzerinden paylaştı.Yapılan müzakerelere rağmen herhangi bir olumlu sonuç alınamayan rehin alma olayı, özel harekatın başlattığı operasyonda iki teröristin ölümü ve savcının şehit olması ile sonuçlandı. Teröristlerin, Adalet Sarayı’na avukat cübbesiyle geldiği belirtildi.Sahte avukat kimliğini gösteren teröristler, bu nedenle X-ray cihazından geçmeden ve aranmadan adliyeye silahlı olarak girebildi. Avrupa’nın en büyük adliye sarayı olarak inşa edilen Çağlayan Adliyesi’nin girişinde havalimanlarındakine benzer güvenlik önlemleri yer alıyor. Dava için gelenler, tepeden tırnağa aranıp X-Ray cihazından geçirildikten sonra içeriye alınıyor. Yasal düzenlemeler uyarınca sadece kimlik gösteren avukatlar içeriye girerken aranmıyor.

Bu terör olayının gerçekleşmesinden bir gün sonra DHKP-C, bu kez de İstanbul Emniyet Müdürlüğüne saldırı düzenledi. Emniyet Müdürlüğü binasının girişine uzun namlulu silahla gelip ateş açmaya başlayan DHKP-C üyesi kadın, saldırısını iki tane el bombası atarak devam ettirmiştir. Bombalardan yalnızca biri patlarken, emniyet güçlerince karşılık verilen çatışmada terörist yaşamını yitirmiş, iki polis memuru ve bir sivil vatandaş da yaralanmıştır.

Bu iki ayrı saldırının ardından, özel harekat birliklerinin yapmış olduğu eş zamanlı baskınlarda yüze yakın kişi göz altına alınmıştır.

Kamu binaları ve çevresinde gerçekleşen bu terör eylemleri, özellikle,özel güvenlik sektörü çalışanları için büyük önem arz etmektedir.Güvenlik görevlilerinin, Kimlik kartı kontrolü,Şüpheli davranış analizi, kalabalık ve kriz yönetimi gibi konularda farkındalıklarının arttırılması sağlanmalı ve yaşadığımız üzücü olayların bir benzerinin yaşanmaması adına önleyici faaliyetler alınması gerekmektedir.”

Dünya gündeminde ise yine IŞİD vardı.Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin başkenti Erbil’de, ABD Başkonsolosluğu önünde bombalı araçla düzenlenen ve IŞİD’in üstlendiği saldırıda 3 kişi öldü, 8 kişi de yaralandı. Ölenlerden ikisinin Türk olduğu açıklandı.Yine, Bağdat’ta iki ayrı bombalı araçla düzenlenen saldırıda ise 29 kişi hayatını kaybetti.

Sosyal medyayı çok aktif kullandığı, hatta destekçilerini sosyal medya aracılığı ile bulduğu bilinen IŞİD’in paylaştığı kan donduran bebek fotoğrafı, sosyal medya başta olmak üzere, hızla, basın organlarında yerini aldı. Yeni doğmuş bir bebek, el bombası, silah ve örgütün bebek için hazırladığı kimlik kartı görünen fotoğrafla birlikte verilen mesajın ise “Bu çocuk yalnızca bizim için değil, sizin için de risk olacak” olduğu belirtildi.