2015 Şubat Ayı Güvenlik Değerlendirmesi

2015 yılının ilk gününde, DHKP-C örgütünün üyesi olduğu açıklanan silahlı bir saldırgan, Dolmabahçe Sarayı girişindeki muhafız kulübelerine yapmış olduğu saldırıdan ve patlamamış bir el bombası ile girdiği bombalama teşebbüsünden dolayı gözaltına alındı. Yasadışı bir örgüt üyesi olmasından dolayı, 2003-2006 yılları arasında mahkumiyet yaşadığı bildirilen saldırgana yapılan müdahaleler sonucunda, otomatik bir silah ile birlikte ev yapımı bir bomba düzeneği de ele geçirildi. Bu saldırıdan yaklaşık bir hafta sonra ise; Sultanahmet Meydanı’nda bulunan turizm şube karakoluna yapılan intihar saldırısı ile şehir bir kez daha sarsıldı. İntihar saldırısını düzenleyen saldırganın, karakola girdikten sonra turist gibi davranarak cüzdanını kaybettiğini belirttiği anda saldırıyı gerçekleştirdiği bildirilmiştir. Bir polis memurunun hayatını kaybettiği saldırıda yapılan incelemelerde, saldırganın üzerinde patlamamış iki ayrı bomba düzeneği daha bulunmuş ve imha ekipleri tarafınca imha edilmiştir. Saldırı sonrası DHKP-C, yapmış olduğu açıklama ile bu saldırıyı da üstlenmiştir. Bu saldırıdan üç gün sonra ise edinilen istihbarat sonucunda PKK örgütünün gençlik yapılanmasına mensup iki kişi, ismi açıklanmayan bir alışveriş merkezine karşı planladıkları bombalama saldırısını gerçekleştirmek üzereyken yakalanmıştır. Saldırganların çantasında bir el yapımı ve bir de parça tesirli bomba ele geçirilmiştir. Bir gün sonrasında ise şehirdekiiki ayrı alışveriş merkezi önünde bulunan şüpheli paketlere yapılan incelemelerde tespit edilen bombalar imha ekiplerince etkisiz hale getirilerek büyük bir facianın önüne geçilmiştir.

Yaşanan tüm bu terör olaylarının ardından, ülkenin doğu kısmı da çeşitli olaylara sahne oldu. Özellikle Şırnak’ta meydana gelen PKK yanlısı çatışmalar ve yaşanan çocuk ölümleri, kenti ve çevresini kaosa sürüklerken kent içerisindeki güvenlik güçlerinin de görevlerini yapmalarını daha da güç duruma getirmiştir. Ayrıca, Somali’de Türk heyetinin konakladığı otele yapılan ve El Kaide ile bağlantısı olan terör örgütü El Şebab’ın üstlendiği bombalı saldırı da Ocak ayında yaşanan terör saldırılarından bir diğeridir. Görüldüğü üzere ülkemiz gerek lokal gerekse global anlamda son derece hassas bir süreçten geçmektedir. Sonuç olarak, PKK terör örgütünün; gerek çözüm sürecinde atılmasını hedeflediği adımlara hükümeti zorlamak, gerekse yaklaşan seçim atmosferinde hükümeti güçsüz gösterme amacı ile daha fazla saldırı yapma ihtimali bulunmaktadır.

DHKP/C terör örgütünün de içine girilen süreçte kriz ortamından faydalanarak yeni eylemler gerçekleştirebileceği ve bununla birlikte farklı grup ve örgütler tarafından sınır bölgelerimizde, ya da büyük kentlerde bombalama, yasadışı gösteri, protesto vb. eylemler yapılabileceği dikkate alınması gereken güvenlik konuları arasında olmalıdır.