Vandalizm

İngilizce bir kelime olan “vandalism”, Türkçe’de vandalizm olarak kullanılmakta olup, tahripçilik,barbarlık, yıkıcılık, sanat eserlerini yıkma” anlamına gelmektedir.
Vandallık veya akım olarak Vandalizm, bilerek ve isteyerek, kişiye ya da kamuya ait bir mala, araca ya da ürüne zarar verme eylemidir. Vandal, kırma, parçalama, yok etme, kesme, yakıcı madde atma, boya atma yoluyla sonucunu bilerek, başkasının ya da kamunun sahiplendiği, önemsediği ve değerli bulduğu bir maddeye (örn. okul araç-gerecine, müzede sergilenen tarihsel bir yapıta, resim galerisindeki bir tabloya) zarar verir.

4. ve 5. Yüzyıllarda Avrupa kıtasında yaşam sürmüş bir doğu Alman Boyu olan ve batı Avrupa’yı istila eden Vandal boyunun, geçtikleri her yeri yakıp yıkmaları ve yağmalarından dolayı; günümüzde bu tür davranışların sergilenmesi Vandal boyuna ithafen Vandalizm olarak adlandırılmaktadır.

Son yıllarda sıkça duyulmaya başlanan Vandalizm akımı, yaşamımızın neredeyse her alanında karşımıza çıkabilme potansiyeline sahiptir. Binaların camlarını kırmak, duvarlara yazı yazmak, kundaklamak suretiyle binalara zarar vermek,parklardaki banklara kazıyarak isim yazmak, müzedeki çok değerli bir tabloyu yırtmak, kütüphanelerdeki kitapların bazı sayfalarını kopartmak veya yırtmak,karayollarındaki trafik işaret ve levhalarını sanki bir hedef tahtası gibi kullanmak,caddelerdeki telefon kulübelerine ve telefonlara zarar vermek,park halinde araçların kaportasını çizmek ya da lastiklerini kesmek,vb.sık rastlanan tahripçilik örneklerinden bazılarıdır.* (Polis Bilimleri Dergisi Cilt :2 (7-8)

Örnekler dikkate alındığında, güvenlik sağlanan herhangi bir tesisin ya da kuruluşun bu akım ile karşı karşıya kalma olasılığı son derece yüksektir. Bu bağlamda,kuruluşların Vandalizm’e karşı daimi bir hazırlık içerisinde bulunmaları ve güvenlik uygulanan her noktanın sıkı denetimler ile kontrol altında tutulmaları son derece yüksek bir önem teşkil etmektedir.

Vandalizmin direkt hedefi çeşitli mülkiyetler ve varlıklar olduğundan dolayı, kuruluşların ekonomik açıdan da zarar görmesi yadsınamaz bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu durumu önlemek amacıyla, mimari tasarımların iyileştirilmesi, nesnelerin kırılmaz ya da daha dayanıklı malzemelerden yapılması,giriş çıkış yapılan yerlerin sıkı bir biçimde denetlenmesi, kameralar yardımıyla kişilerin sürekli gözlemlenmesi,vb. gibi öncelikli olarak alınabilecek önlemler olabilir.

Durumun güvenlik boyutu incelendiğinde ise daha önce değinildiği gibi güvenlik noktalarındaki denetimlerin sık olması, kuruluş çevresinde devriye atılması ve yine aynı çevrede bulunan kişilerin ya da toplulukların sürekli gözlem altında tutulması büyük bir önem taşımaktadır.

Ülkemizin mevcut durumu incelendiğinde ve geçmiş olaylar göz önüne alındığında, ülkemizde Vandalizm’in gittikçe büyüme gösteren bir sorun haline geldiğini belirtebiliriz. Provokasyon amaçlı kişi ve toplulukların, içinde bulunulan gergin ortamdan faydalanmak amacı ile toplumsal olayları protesto amacından saptırıp Vandalizm’e dönüştürmesi son derece mümkündür. Kritik günler bölümünde değineceğimiz önemli günlerde bu tarz olayların baş gösterme olasılığı yüksek olduğundan dolayı bu konunun göz önüne alınarak önlemler alınması ve hazırlıklı olunması faydalı olacaktır.