Silahlı Saldırılar

Günümüzde, neredeyse her ülkede karşılaşılan silahlı saldırılar, özellikle ülkemizdeki büyük şehirlerde ne yazık ki günlük yaşamın bir parçası haline gelmiştir. İşyerinizde,evinizde, yolda yürürken,aracınızda ya da kamusal bir alanda,çeşitli nedenlerle bu tarz saldırılara maruz kalmanız söz konusu olabilir. Yapılan araştırmalarda, ülkemizdeki suç oranı % 35,81 olarak gösterilmektedir.Son üç yılda suç artışı oranı ise % 54,13 olmuştur.*Ülke genelinde silahlanma oranı ise % 12,5 olarak belirtilmektedir.Bu istatistikler doğrultusunda silahlı saldırıya direkt olarak maruz kalma veya silahlı saldırının gerçekleştiği ortamda bulunma ihtimali oldukça yüksektir.

Halka açık bir ortamda ya da işyerinizde bulunduğunuz sıradan bir günde, aniden büyük bir gürültü ve silah sesi duyuyorsunuz. Size doğru yaklaşan çığlıklar ile adrenalin seviyenizde yükseliyor. Silahlı saldırıların gerçekleştiği anlarda yaşayacağınız deneyim bu duruma yakın bir şekilde tarif edilebilir.

Nerede olursanız olun, eğer bir kişi rastgele ateş edip içinde bulunduğunuz topluluğu öldürmeye çalışıyorsa, öncelikle yapmanız gereken şey; içgüdüsel olarak açığa çıkan panik halini kontrol altına alıp, odaklanarak hızlı bir şekilde hareket etmek olmalıdır. Kendinizi böyle bir durumun içerisinde bulduğunuz an, dikkatli bir şekilde plan yapacak kadar ya da alacağınız kararı her yönü ile analiz edip değerlendirecek kadar vaktiniz olmayacaktır. Bu durumda tavsiyemiz,kendinizi böyle bir senaryonun içerisinde düşünüp ne yapacağınızı belirlemek olacaktır.

Silahlı saldırıya maruz kaldığınız an eğer seçeneğiniz var ise, koşarak kaçmaya başlayın. Çevrenizde gelişen bir silahlı saldırı olayından kurtulmanızı sağlayacak en kesin şey, mermilerin size isabet etmemesi olacaktır. Ne kadar hızlı hareket ederseniz, saldırganın görüş açısından kurtulmanız o kadar kolay ve kesin olacaktır. Bunun için de dikkatli ve seri bir şekilde koşarak uzaklaşmanız gerekir. Ancak,saldırganın ateş açtığı esnada,yakınlığınıza bağlı olarak, koşmak, sizi ateş hattına yakınlaştırıp, saldırganın menziline de sokabilir. Bu durum da ciddi bir şekilde yaralanmanıza ve hatta yaşamınızı kaybetmenize yol açabilir. Bu nedenle, saldırının gerçekleştiği an gürültünün, çığlıkların, daha da önemlisi silah seslerinin nereden geldiğini saptamanız son derece büyük bir önem arz etmektedir. Aksi takdirde koşmanın size sağlayacağı bir fayda olmayacaktır. Böyle bir senaryoda yapmak isteyeceğiniz en son şey, silahlı saldırgana doğru koşmak olacaktır. Kısacası; hangi yönün ‘mermilerden uzak’ yön olduğunu biliyorsanız ve kaçıp kurtulabileceğiniz güvenli bir çıkış yolunuz varsa, bulunduğunuz ortamdan mümkün olduğunca çabuk bir şekilde kaçın. Eğer, kaçmaya başladığınız an mermilerin size isabet edebileceği bir mesafede bulunuyorsanız; düz bir şekilde kaçmak yerine zikzak çizerek kaçın.Keza, bu yöntem, direkt hedef olmanızı engelleyecektir.Kaçma şansınız yoksa, kendinize saklanacak bir yer bulun ve seçiminizi akıllıca yapın. Bu senaryoda ihtiyacınız olan şey, gizlenme değil saklanma olacaktır ve bunu bir an önce gerçekleştirmeniz hayati önem taşımaktadır. Saklanacak yeri seçerken, mermilerin ve özelikle tüfek mermilerinin belli başlı kapıları, ince duvarları ve ofis/oda ayırıcı panelleri delip geçme özelliği olduğunu unutmayın.

Saklanmak için bulduğunuz yerin, sizi yalnızca saldırganın görüşünden gizlemesi değil ayrıca size doğru gelen mermileri de durdurması, bir nevi kalkan görevi oluşturması gerekir. Bu tavsiyemiz, özellikle ofis ortamları ve iş yerleri gibi kaçmanın daha zor olduğu sınırlandırılmış bölgelerde son derece hayati bir önem taşımaktadır. Her zaman bulunduğunuz ortamı değerlendirin ve kullanabileceğiniz ne varsa kulanın. Saldırganın elindeki en büyük koz elindeki silahtır.Bu dezavantajı, bulunduğunuz ortamı saldırgandan daha akıllıca ve etkin kullanarak, avantajlı bir hale getirebilirsiniz. Eğer saldırgan ya da saldırganlar kendilerini korumak amacı ile profesyonel ve ağır kıyafetler giyiniyorlar ise, bu durum onların rahat hareket etmelerini engelleyecektir. Bu kıyafetlere ek olarak, saldırgan tüfek ya da ağır bir saldırı silahı taşıyorsa, yine hareket etmekte zorluk yaşayacaktır. Bu durumun analinizi yapabilirseniz, saldırganın dar köşelerden ya da merdivenlerden geçişlerde sorun yaşayacağı sonucuna varmanız sizi saldırgana karşı avantajlı duruma getirecektir. Saldırganın tüfek taşıyor olması, geniş ve uzun koridorlarda kendisine avantaj sağlasa da kısa ve dar geçişli koridorlarda sürekli görüş açısını kaybedeceğinden dolayı yine size bir avantaj sağlayacaktır. Saldırgan eğer pompalı tüfek taşıyorsa, bu tüfeğin etkisinin kısa mesafe yerine daha uzun mesafelerde etkili olduğunu hatırlamak faydalı olacaktır.

Eğer kaçamıyor veya saklanacak yer bulamıyorsanız; saldırganı etkisiz hale getirmeye çalışın. Köşeye sıkıştırıldıysanız ve saldırgana karşılık verme kararı aldıysanız, çevrenizde bulunan ve silah olarak kullanılabilecek herhangi ağır bir ofis eşyası ya da kırık bir cam parçası, saldırgana karşı vereceğiniz mücadelede size yardım sağlayacaktır.

Askeri geçmişi olan, polis kuvvetlerinde görevli olan ya da güvenlik sektöründe görev alan herhangi bir kişi, size bunun başvurulması gereken en son seçenek olduğunu söyleyecektir.

Evet, bu seçenek başvurmanız gereken son seçenektir ama herhangi bir silaha ya da saldırganı etkisiz hale getirecek başka bir alete erişiminiz varsa, durumun kontrolünü ele almak ve saldırıyı yok etmek daha kolay hale gelecektir.

Fakat asıl önemli olan nokta, özellikle savunmasız olduğunuz silahlı saldırı senaryolarında, eğer yalnızca vurulma ve saldırma olarak iki seçeneğiniz kaldıysa saldırma kararı almanızdır. Eğer saldırganı etkisiz hale getirip saldırma kararı aldıysanız, öncelikli olarak silahın kontrolünü ele geçirmeye ve namluyu kendinize zarar gelmeyecek bir yönde tutmaya odaklanın. Saldırgan ile boğuşmak zorunda kalabilirsiniz bu noktada da namluyu kendinizden uzak tutmayı hatırlamanız son derece önemli. Boğuşma anında silahı ele geçirme mücadelesi verilirken iki eliniz dolu olsa bile, dizleriniz ve kafanızın silah olarak kullanılabileceğini unutmayın. Son olarak, unutmamanız gereken en önemli nokta; kahraman olmaya çalışmamanız olacaktır.

http://www.hlconverge.com üzerindeki makaleden hazırlanmıştır.

 

2015 Yılı Nisan Ayı Güvenlik Değerlendirmesi

Yeni yılın ilk gününden beri sıcak geçen gündem, Mart ayında da aynı yoğunlukta devam etti.Ülke gündemini en çok meşgul eden olaylar; Nevruz kutlamaları, üniversitelerdeki öğrenci kavgaları, silahlı saldırılar ve soygunlar oldu.

Ülke genelinde birçok noktada kutlanan Nevruz, başta İstanbul ve Diyarbakır olmak üzere birçok şehirde çeşitli olaylara sahne oldu. İstanbul’da meydana gelen olaylarda polis kuvvetleri ile gruplar arasında yaşanan çatışmalarda bir kişi yaşamını yitirdi. Toplu taşıma araçlarına ve istasyonlarına saldırılarda bulunuldu. Şanlıurfa’da yapılan güvenlik araması sırasında bir araçta uzun namlulu silahlar ele geçirildi. Polis güçlerinin uyarı ateşi açmak zorunda kaldığı olaylarda, kent genelinde birçok yaralanma vakası olduğu bildirildi.

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’nde Nevruz kutlamaları sırasında, farklı görüşleri savunan iki öğrenci grubu arasında gerginlik ve ufak çaplı bir arbede yaşanırken,İstanbul Mimar Sinan Üniversitesi’ndeki kutlamalar esnasında yaşanan arbede ise iki öğrencinin yaralanması ile sonuçlandı. Antalya Akdeniz Üniversitesi’nde yaşanan çatışmanın boyutu ise daha büyüktü.İl Emniyet Müdürlüğü durumu kontrol altına almak için çevik kuvvet ekipleri ve toma araçları ile müdahale etmek zorunda kaldı. Aynı üniversitenin farklı bir fakülte binası önünde el yapımı bomba tespit edilmesi de durumun ciddiyetini daha da yükseltti. Marmara Üniversitesi’nde de karşıt görüşleri savunan öğrenciler arasında yaşanan çatışmalarda polis müdahalesi yapıldı ve üç öğrencinin yaralanması ile sonuçlandı.

Ülke gündemini yakından ilgilendiren,çözüm sürecini sabote etme amacı ile planlanan bir canlı bomba eylemi,terör örgütü PKK üyelerinin hücre evine yapılan baskınla engellenmiştir. Geçtiğimiz ay ses getiren bir diğer olay ise, İBDA-C örgütüne yakınlığı ile bilinen ve çeşitli platformlarda IŞİD örgütünü desteklediğini belirten Adımlar Dergisi’nin bürosuna yapılan bombalı saldırı olmuştur. Kuruluşunu,19 Mart 2015’te, sosyal medya üzerinden yaptıkları bir açıklamayla duyuran Halk Savunma Birliği isimli örgüt bu saldırıyı üstlenmiştir.

Nijerya’da korku salmaya devam eden ve Mart ayının sonlarına doğru gerçekleştirdiği köy baskınında, 11 yaş ve altı, 500 çocuğu kaçıran Boko Haram örgütü, IŞİD örgütüne bağlılıklarını ilan etmiştir. Birçok coğrafyada etki göstermeye başlayan IŞİD, tüm dünyada ses getiren ve 23 kişinin ölümü ile sonuçlanan Tunus Bardo Müzesi saldırısını da üstlenmiştir. Bu silahlı saldırının ardından, Yemen’in başkenti Sana’da, Cuma namazı sırasında, iki farklı camiye bombalı saldırılar gerçekleştirmişlerdir.Bu saldırılarda,tamamı, karşı oldukları bir mezhebe mensup olan 142 kişi hayatını kaybetmiş ve en az 351 kişi yaralanmıştır.

Diplomatik anlamda Türkiye için de tehdit oluşturan IŞİD, İngiltere’de bulunan bir gözlemevinin yaptığı araştırmaya göre, örgütüne, son üç ay içerisinde 400 çocuk katmıştır. Türkiye üzerinden Suriye’ye geçerek örgüte katılmaya çalışanların sayısı geçtiğimiz ay yükseliş göstermiştir. Gaziantep’te, Fransa, Rusya, Kırgızistan ve Rusya uyruklu 6 kişi ve Endonezya vatandaşı 13 kişi yakalanmıştır. Şubat ayında örgüte katılan 3 İngiliz gencinin ardından, geçtiğimiz ay da 9 tıp öğrencisinin ülkemiz üzerinden geçerek örgüte katıldıkları bildirilmiştir. Elde edilen istihbaratlar sayesinde, Sabiha Gökçen Havalimanı’nda 3 İngiliz vatandaşı, Ankara’da ise yine aynı milliyetten genç bir kadın, örgüte katılmadan yakalanmıştır.

Bu durum, dış basında ülkemiz prestijine de gölge düşürmeye sebep olmuş,İsrail hükümeti tarafından vatandaşlarına yapılan uyarılarda, tatil için gidilmemesi gereken ülkeler arasında Türkiye de yer almıştır.

Bu ay,ülke gündeminde, birçok silahlı saldırı haberi de yer buldu. Samsun’da,nüfus müdürlüğü binasında, başkasına ait bir kaydı talep eden kişi, olumsuz yanıt alması üzerine,pompalı tüfek ile saldırı gerçekleştirmek istemiş ancak görevlilerin müdahalesi sonucu etkisiz hale getirilmiştir.Polis yetkililerinin aldığı ihbar doğrultusunda, Gebze – İstanbul istikameti tem otoyolunda durdurulan bir araç içerisinde yüklü miktarda patlayıcı, ağır makineli ve zırh delici silahlar yakalandı. Konya’da, kurusıkı silah ve tüfeklerin namlularını değiştirerek yasadışı satış yapan bir şebekeye yapılan baskında yüksek miktarda mühimmat ve silah ele geçirilmiştir.