Terörist Saldırı Sinyalleri

Saldırı öncesi belirtilerin tespit edilmesi, saldırganın yalnız olduğu ve göreceli olarak izole ve sakin bir ortamda daha kolay olabilir. Fakat bu tespitin binlerce kişinin bulunduğu kalabalık bir ortamda yapılması gerektiği düşünülürse; tespiti yapması gereken görevli kişilerin işi bir hayli zorlaşabilir. Bu durumu kolaylaştırmanın en önemli yolu, insan vücudunun nasıl işlediğini ve bu işleyişin çevresel faktörler ile etkileşim içerisinde bulunarak nasıl bir belirti ortaya çıkardığını anlamaktır.
Psikolojik Belirtiler: Ağır stres altındaki vücut, içgüdüsel bir tepkime olan “savaş ya da kaç” olgusu ile alakalı olan aşırı hormon salınımından dolayı duyusal sinir sistemini harekete geçirir. Duyusal sinir sistemi de böbreküstü bezleri uyararak, adrenalin ve noradrenalin içeren katekolamin salgılarının salınımını gerçekleştirir. Katekolamin isimli salgı ise; insan bedeninde yüksek seviyeli kalp atışı ve nefes alış verişine yol açar ve damarların daralması ile kasların gerilmesine sebep olur. Davranışlardan bağımsız ve istemsiz bir şekilde gerçekleşen bu dışavurum şu tepkimeleri de içinde barındırabilir;
 Aşırı terleme
 Hızlı ve kesik nefes alma
 Gözbebeklerinin büyümesi
 Burun deliklerinin genişlemesi
 Ellerin ya da dizlerin titremesi
 Yüzde kızarıklık
 Gerginlik
Bu belirtilen fiziksel tepkimelere ek olarak, saldırganların sergilediği ve gözlemlenebilir daha birçok saldırı öncesi belirti vardır. Bu belirtileri de Davranışsal Belirtiler olarak kategorize edebiliriz;
Göz Temasından Kaçınma: İnsan vücudu stres alındayken, aynı anda birden fazla görevi yerine getiremez. Kişi stres altındayken bir süreci tamamlamaya çalışıyorsa, göz temasından kaçınma kişinin asıl görevine odaklanmaya yardımcı olmaktadır.

Saldırı öncesi belirtilerin tespit edilmesi, saldırganın yalnız olduğu ve göreceli olarak izole ve sakin bir ortamda daha kolay olabilir. Fakat bu tespitin binlerce kişinin bulunduğu kalabalık bir ortamda yapılması gerektiği düşünülürse; tespiti yapması gereken görevli kişilerin işi bir hayli zorlaşabilir. Bu durumu kolaylaştırmanın en önemli yolu, insan vücudunun nasıl işlediğini ve bu işleyişin çevresel faktörler ile etkileşim içerisinde bulunarak nasıl bir belirti ortaya çıkardığını anlamaktır.
Psikolojik Belirtiler: Ağır stres altındaki vücut, içgüdüsel bir tepkime olan “savaş ya da kaç” olgusu ile alakalı olan aşırı hormon salınımından dolayı duyusal sinir sistemini harekete geçirir. Duyusal sinir sistemi de böbreküstü bezleri uyararak, adrenalin ve noradrenalin içeren katekolamin salgılarının salınımını gerçekleştirir. Katekolamin isimli salgı ise; insan bedeninde yüksek seviyeli kalp atışı ve nefes alış verişine yol açar ve damarların daralması ile kasların gerilmesine sebep olur. Davranışlardan bağımsız ve istemsiz bir şekilde gerçekleşen bu dışavurum şu tepkimeleri de içinde barındırabilir;
 Aşırı terleme
 Hızlı ve kesik nefes alma
 Gözbebeklerinin büyümesi
 Burun deliklerinin genişlemesi
 Ellerin ya da dizlerin titremesi
 Yüzde kızarıklık
 Gerginlik
Bu belirtilen fiziksel tepkimelere ek olarak, saldırganların sergilediği ve gözlemlenebilir daha birçok saldırı öncesi belirti vardır. Bu belirtileri de Davranışsal Belirtiler olarak kategorize edebiliriz;
Göz Temasından Kaçınma: İnsan vücudu stres alındayken, aynı anda birden fazla görevi yerine getiremez. Kişi stres altındayken bir süreci tamamlamaya çalışıyorsa, göz temasından kaçınma kişinin asıl görevine odaklanmaya yardımcı olmaktadır.

Dikkatin Odaklanması: Belirli bir hedefe ya da hedefin geniş bir kısmına sabitlenmek, saldırganın odaklanmış ve bozulmamış dikkatini ortaya çıkarmaktadır. Bu durum da saldırganın hedefini belirlediğinin ve saldırıyı gerçekleştirmek üzere olduğunun göstergesi olabilir.
Çevrenin Taranması: Paranoyakça ve agresifçe yapılan bir çevre taraması kişinin saldırıyı gerçekleştirmek üzere olduğunun göstergesi olabilir. Koordineli olarak hazırlanan bir saldırının baş aktörü, çevreyi kontrol ederek, güvenlik güçlerini kontrol ederek, olası tanıkları ve kaçış yollarını tarayarak kendisini açığa çıkaracaktır. Gerginlik ve bahsettiğimiz şekilde paranoyak bir dışavurum, güçlü bir saldırı öncesi göstergesidir.
Aleni Tehditler Savrulması: Sözlü olarak sarf edilen tehditler, saldırganın ruh halinin ve niyetinin çok net bir göstergesi olabilir. Durumun bu denli aşikar olması, var olan saldırı öncesi göstergesinin önemsenmemesine yol açmamalıdır.
Hedefin Gözlemlenmesi: Hedefin gözlemlenmesi, kelimenin tanımından başka bir anlama sahiptir. Bu terim literatürde saldırganın, saldırı öncesi kendini hedefi ile ilgili meşgul tutması olarak tanımlanmaktadır. Saldırgan genellikle, hedefinin yüzüyle daha da spesifik olarak çenesi, burnu, boğazı ve asıl hedefi olan diğer vücut parçalarını inceler. Eğer saldırganın hedefi silahlı bir bireyse, saldırgan bu gözlemi direkt olarak silah üzerinde yapacaktır. Silah üzerinde yaptığı gözlemler, silah hakkında duyduğu endişeyi ya da kendi faydasına kullanma niyetini gösterebilir. Bu tür gözlemlemeler, saldırganın saldırı öncesi değerlendirme yaptığının belirtisi olabilir.

Gizli İletişim Kurulması: Çeşitli jestler, ellerle yapılan ya da farklı şekilde yapılan işaretleşmeler, şifreli sözcükler ve şüpheli bir grup arasında kullanılan yabancı bir dil potansiyel bir koordineli saldırının göstergesi olabilir. Bu durum özellikle, kişilerin birlikte fakat fiziksel olarak mesafeli bir konumda yer aldığı anlarda daha kesin ve ihtiyatla yaklaşılması gereken bir hal almaktadır.

Yukarıda bahsettiğimiz saldırı öncesi belirtilerin tespit edilmesi ve doğru şekilde yorumlanması, belli ölçüde disiplin ve sağduyu gerektirir. Dolayısıyla, bu bağlamda yapılan gözlem pratikleri, kişilerin hareketlerinin ve niyetlerinin sorgulanması, detaylar üzerindeki hakimiyetinizi arttırarak bu tür tehlike habercilerinin tespitini yapmanızı daha kolay hale getirecektir

Kaynak: Michael W. Pukish /’Off The X’ Pro Tip: Pre-Attack Indicators

İntihar Bombacısının Karakteristik Özellikleri

Her yerde işaretler vardır. Uyarılar ve bildiriler, halka, terörist saldırı gerçekleştirerek herkesin hayatını tehlikeye atabilecek şüpheli kişilere dikkat etmeleri gerektiğini hatırlatmaktadır. Bu uyarılar, şüpheli kişiler konusunda dikkatli olunması gerektiğini anlatırken, şüpheli bir insanın neye göre şüpheli sınıflandırıldığı kriterlerden bahsetmemektedir.
Neredeyse herkes en az bir kez tuhaf davranışta bulunmuştur. Tuhaf bir davranışta bulunan herkesten şüphe duyulursa, genel olarak bir paranoya içine girilebilir ve hiçbir tehdit içermesede en ufak bir normal dışı harekette bulunan herkes ihbar edilebilir. Ancak, potansiyel teröristlerle ilgili bilgi sahibi olan ve kalabalık arasında ne görmeleri, neye dikkat etmeleri gerektiğini bilen kişiler, yakındaki bir tehlikenin farkına varma, önlem alma ve durumu gerekli yerlere ihbar etme konularında diğer insanlardan bir adım önde olacaktır. İntihar bombacıları her kültürden veya milliyetten olabilir.Sadece belli bir etnik köken veya milliyet ile sınırlamak yanlıştır.
Genel Özellikler
Amerika gibi bazı ülkeler intihar bombacılarının tek bir ortak özelliği olmadığını söylerken, 1993’ten bu yana, 242’si 2000 senesinden sonra gerçekleşen 300 kadar intihar saldırısıyla karşılaşan İsrail ise intihar bombacılarının bazı genel profil ve karakteristik özellikleri olduğunu söylemektedir. Bunlar;
 İntihar bombacılarının %32’si en az lise mezunu ve %25’ten fazlasının lise sonrası eğitim geçmişi var.
 İntihar bombacıları aylar boyunca beyinlerini yıkayan eğitimler alıyorlar.
 İntihar bombacılarının çoğunluğu bekar. Bazılarının eşleri ve çocukları var.
 İntihar bombacılarının çoğunluğu 17-23 yaş arası erkeklerden oluşurken, kadınlar, çocuklar ve yaşlı erkekler de intihar saldırıları gerçekleştirmişlerdir.

Bir kadın tarafından yapılan ilk intihar saldırısı 2002 yılında Wafa İdris isimli 27 yaşında dul ve sağlık görevlisi olarak çalışan bir kadın tarafından gerçekleştirilmiştir. Daha yakın bir tarihte, Reem Raiyshi isimli 22 yaşında ve iki çocuk annesi bir kadın, İsrail ve Gazze sınırında intihar saldırısı gerçekleştirmiştir. Çeçen örgütler tarafından gerçekleştirilen saldırıların çoğunun kadınlar tarafından gerçekleştirildiği bilinmektedir. Çeçen kadınların dini ideolojiler yerine, Rusya ile olan çatışmalarda kaybettikleri akrabaları ya da arkadaşlarının öcünü alabilmek için bu saldırıları gerçekleştirdikleri düşünülmektedir. İntihar bombacılarının yaklaşık %15’i 24-48 yaşları arasındadır. Fakat sayısı tam olarak bilinmese de çocuklar ve yaşlı kişiler tarafından gerçekleştirilen intihar saldırıları da bulunmaktadır.

Genel Tutum-Davranış
İntihar bombacılarının genel davranışları şu şekilde belirtilmiştir;
 Gergin ya da dalgın görünebilirler veya boş bakabilirler.
 Konsantre olmuş ve odaklanmışlardır. Sözlü veya başka bir yolla bir iletişim kurulmaya çalışıldığında yanıt veremeyebilirler.
 Kalabalığın içine karışmaya çalışırlar. Diğer insanlarla karşılaştırıldığında bulundukları ortama uymayan garip hareketlerde bulunabilirler.
 Yetkili kişilerin dikkatini çekmekten kaçınırlar. Eğer etrafta bir güvenlik görevlisi varsa, ona görünmemeye çalışırlar.
 İçlerinden dua okuyor ve bunu yaparken dudaklarını oynatıyor olabilirler. Ancak bu tip davranışlar kulaklıkla telefonda konuşan kişilerin davranışlarıyla karıştırılabilir. Aradaki farka dikkat etmek gerekir.
 Saldırgan bir olayın sonrasını, ilerisini düşünmeden hareket eder. Örneğin, tek yön bilet alabilir ya da yaptığı bir alışverişte para üstünü almayabilir.

Kalabalığı veya etraftaki engelleri aşarak belli bir nesneye veya hedefe doğru yürür. Hedef, görüş mesafesi içindeyse, fazlaca konsantre olmuş ve odaklanmış şekilde doğruca hedefe doğru yürürler.
 Alt gövdenin rahat hareket edememesi bedenin üst kısmının dimdik olmasına sebep olabilir. Bunun sebebi de vücuda bağlanan patlayıcı mekanizmadır. Fakat bomba sırt çantasına yerleştirildiyse vücudun duruşunda bir gariplik olmayabilir.
 Normal ve sıradan görünebilmek için sakalları veya saçları yeni kesilmiş olabilirler. Yeni traş edilmiş deride güneşe direk maruz kalmadığı için bariz şekilde cilt tonu farklılıkları olur.
 Cennete gideceğini düşünen eylemci daha güzel kokarak gitmeyi istediği için, yoğun şekilde parfüm kokuyor olabilir.
Genel Görünüm
Saldırganın görünümü ve kıyafetleri muhtemel bir saldırının haberini verebilir. Aşağıda belirtilen şekilde giyinen kişilere dikkat edilmelidir;
 Mevsime uymayan kıyafetler giyen kişiler. Mesela sıcak bir havada kalın mont giyen biri.
 Vücuduna göre fazla bol kıyafetler giymiş kişiler. İntihar bombacıları üzerlerindeki patlayıcıları saklamak için bol kıyafetler giymeyi tercih ederler.
 Saldırgan sırt çantası, çanta veya bavul taşıyor olabilir.
 Tetikleyici buton genelde yumruk içinde saklanır. Zamanlayıcı, telsiz, cep telefonu veya bubi tuzağı mekanizması gibi alternatif tetikleme yöntemleri de kullanabilirler. Saldırganın yakalandığı, öldürüldüğü ya da vazgeçtiği durumlarda suç ortağı olan başka birisi de bombayı uzaktan patlatabilir.
 Aşırı kilolu görünüm. Çoğu bombanın etrafına, patladığında tahribat etkisinin yükselmesi için şarapnel parçaları, çivi, vida, bilye gibi ufak metal parçalar yerleştirilir. Bunlar da patlayıcının boyutunu büyütür. Kilolu bir vücudu fakat zayıf bir kafası olan kişilere dikkat edilmelidir.

Canlı bomba saldırılarında, saldırıyı düzenleyen teröristin kılık-kıyafet ya da hal ve hareketlerinden tespit edilmesi daha mümkün olabilir. Fakat araçla düzenlenen bombalı saldırılarda bu tespit daha da güç bir hal almaktadır. Her ne kadar güç olursa olsun, hayati öneme sahip dikkat edilmesi gereken noktalar şu şekilde sıralanabilir;
 Aracın olağandışı bir şekilde yere yakın olması
 Bu durum, aracın içerisinde ağır yük oluşturacak bir patlayıcıya işaret edebilir.
 Aracın camlarının aşırı derecede karartılmış olması
 Bu durum, aracın içerisinde bulunan patlayıcının görünmesini engellenme amacına işaret edebilir.
 Aracın çevresine olağandışı / garip bir koku yayması
 Bu durum, direkt olarak araç içerisinde bulunan bir patlayıcıya işaret edebilir.
Bir saldırgandan şüphelenildiğinde ya da tespit edildiğinde, hemen müdahale edilmemeli, etraf mümkün olduğunca boşaltılmalı ve kolluk kuvvetlerinden yardım istenmelidir. Eğer tahliye imkanı yoksa sağlam bir duvarın veya bariyerin arkasına saklanıp tehlikenin geçmesi beklenmelidir. Çünkü intihar bombacısı yakalansa ve etkisiz hale getirilse bile uzaktan bombayı patlatıp görevi tamamlayacak başka kişiler de olabilir.
Son zamanlarda halk, terör saldırısı riskine daha fazla maruz kalmaktadır. Teröristler hedef olarak, bombayı patlattıktan sonra ölü sayısının fazla olacağı, kalabalık yerleri seçmektedirler. Vatandaşlardan beklenilen, dikkatlerini üst düzeyde tutmaları ve şüphelendikleri durum ve kişileri olası saldırıların engellenmesi adına bildirmeleridir. Bireyler olarak bilinçlendikçe, kötü niyetli kişi ve olayların tespit edilip engellenmesi konusunda kolluk kuvvetlerine yardımcı olabiliriz.

Şüpheli Davranış Tespiti

Günümüzde güvenlik konsepti, yalnızca alarm sistemleri ya da kapalı devre kamera sistemlerine dayalı olmaktan çıkıp farklı bir boyuta taşınmıştır. Dünya genelinde uzmanlar, tam anlamıyla eksiksiz uygulanacak bir güvenliğin temelini oluşturmak için; şirketlerin güvenlik politikaları kadar çalışanlarının sergiledikleri tutum ve güvenlik ile ilgili oynadıkları rolün de büyük bir öneme sahip olduklarını savunuyorlar. Bu bağlamda personelinize sağlayacağınız temel eğitimler, çalışanlarınızın şüpheli kişilere karşı nasıl davranacakları ve sonrasında nasıl bir aksiyon alacakları konusunda büyük bir katkı sağlayacaktır.

Şüpheli davranışlara karşı uygulanan prosedürlere bakıldığında; yasadışı eylemleri gerçekleşmeden engelleme konusunda büyük bir fark yaratmasına rağmen çok az sayıda kuruluşun bir politikaya sahip olduğu görülüyor. Hırsızlık, vandalizm ya da diğer suçlar her zaman gece karanlığında mülkünüze gizlice girilerek gerçekleşmiyor. Birçok hırsızlık vakası ya da müşterileriniz veya çalışanlarınızın maruz kaldığı kavgalar, gündüz vakti gerçekleşiyor. Ne yazık ki hiçbir kilit ya da alarm sistemi bu tür problemleri engellemenize yardımcı olmayacaktır. Fakat sorun yaratacak tipteki insanları tespit etme konusunda yeteri kadar bilgili olursanız ve çalışanlarınızı bu tür kişilere karşı nasıl bir aksiyon almaları gerektiği konusunda bilgilendirirseniz, problemi daha oluşmadan engelleme şansına sahip olursunuz. Şüpheli davranışların tespiti ve kötü niyetli kişilere karşı alınacak aksiyonlar ile ilgili izlenecek yollar bazı maddeleri şöyle sıralayabiliriz;

Garip mi, Şüpheli mi?
Öncelikle, sorun yaratacak insanların işyerinize ya da ofis binanıza gelir gelmez tespit edilmesi ve herhangi bir aksiyon almadan engellenmesi çok önemlidir. Fakat bu durumun, büyük bir hassasiyet ile ele alınması gerektiği de unutulmamalıdır. Garip şekilde davranan bir kişi, yalnızca bu davranışlarından dolayı şüpheli olarak addedilirse, müşteri memnuniyeti konusunda sorun yaşama durumunuz doğacaktır. Bu aşamada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, garip davranış ile şüpheli davranışın ayrımını yapmak olacaktır.
Polis memurlarının, spor müsabakaları ya da konser gibi büyük aktivitelerde şüpheli davranış tespiti için aldıkları eğitimler üzerinden örneklemek gerekirse; kendilerine verilen talimatlar, düzenlenen olayla ilgilenmek yerine etrafı gözetleyen kişileri ya da grupça hareket etmek yerine tek başına ve geri planda vakit geçiren kişileri gözlemlemeleri yönündedir. Bu tarz bir bakış açısı tabii ki faydalı olacaktır. Fakat bu yaklaşım türünün, Alzheimer ya da otizm gibi zihinsel bir engeli bulunan kişileri rencide etme riski de bulunmaktadır. Bazı insanlar, kalabalık ortamlarda kendilerini rahat hissetmeyerek farklı davranma eğiliminde bulunabilirler. Fakat bu durum onları direkt olarak suçlu yapmaz.

Kişilerin sergilediği şüpheli davranışlar ve şüpheli işaretler çoğaltılabilir. Personelinizi bu tür davranış ve işaretlerin tespitini yapmak adına eğitmeniz kesinlikle size ve işinize fayda sağlayacaktır. Fakat çalışanlarınızı aynı zamanda garip ve şüpheli davranışı ayırt etme ve zihinsel engelli kişilerin sergileyebileceği davranışları anlamlandırabilme konusunda da bilinçlendirmeniz gerekmektedir. Karşınızdaki kişinin sergilediği davranışların, şüpheli bir işaret mi yoksa garip bir davranış mı olduğunu anlamanız, duruma müdahale etmeniz için gerekli en önemli unsurdur.

Şüpheli İşaretlere Örnekler…
Gerginlik. Kişinin gergin biçimde hareket etmesi, terlemesi ve göz temasından kaçınarak kısa süreli bakışlar kullanması. Kişinin rahatsız ve huzursuz bir görüntü çizmesi. Sürekli olarak sabit bir yere bakarak, kendini diğer çevresel faktörlerden soyutlar bir görüntü çizmesi. Yapılan çalışmalar, geçmişte düzenlenen intihar saldırıları ya da silahlı saldırıların hepsinde bu tür şüpheli işaretlerin saldırgan tarafından sergilendiğini doğruluyor. Özellikle büyük ölçekli saldırılarda bu işaretlere ek olarak; gerginlik seviyesinin yüksek olmasından dolayı kişinin mırıldanması ve dua etmesi de şüphe uyandıran davranışlardır. Ayrıca kişinin sürekli olarak bulunduğu bölgeye giriş ve çıkış yapması da gerginlikten kaynaklanan bir şüpheli işaret olarak değerlendirilmelidir.
Kişinin, aşırı biçimde bol ya da mevsim şartlarına uygun olmayan (sıcak bir havada palto kullanımı) kıyafetler giymesi. Bu durum kişinin vücuduna gizlediği bir patlayıcının olduğuna işaret edeceğinden dolayı şüpheli işaret olarak değerlendirilmelidir.
Kişinin, ellerini sürekli olarak ceplerinde tutması ya da ellerini sıkıca birbirine kenetlemesi. Bu durum, kişinin patlayıcı düzeneği aktif hale getirecek kumandayı tutuyor olması ihtimaline işaret edebilir.

Kişinin, sürekli olarak vücudunun belirli bir tarafı ile ilgilenmesi ya da giysisinin belirli bir kısmını düzeltmesi. Bu durum, kişinin üzerinde sıra dışı bir objenin bulunmasına ya da sıra dışı bir kıyafet giyiyor olmasına işaret ediyor olabilir. Bu tür kişiler gözlemlenirken; silah gizlenme ihtimaline karşın kişilerin bel ve ayak bileği bölgesi dikkatle incelenmelidir. Bu duruma ek olarak; canlı bombaların eylem öncesi psikolojileri ile ilgili yapılan araştırmalar, taşıdıkları bomba ile ilgili herhangi bir sorun var mı düşüncesi ile sürekli olarak üzerlerini ve kıyafetlerini kontrol ettiğini belirtiyor.

Nasıl Yaklaşılmalı?
Karşınızdaki kişinin sergilediği davranışlardan dolayı sorun yaratacak bir profilde olduğundan emin olsanız bile durumun hala büyük bir hassasiyetle ele alınması gerekmektedir. Burada duyarlı yaklaşmanızın sebebi, emin olmanıza rağmen ortada bir yanlış anlaşılma olabilir. Daha da önemlisi şüphe duyulan kişi, tarafınızca sinirlendirilirse durum daha da tehlikeli bir hal alabilir. Bundan dolayı; personeliniz kesinlikle saldırgan bir tutum sergilememeli ve bunun yerine kişi ile iletişim kurarak mevcut durum ile ilgili daha fazla bilgi edinmek amacı ile diyaloglar geliştirmelidir. İletişim kurma konusunda alınabilecek ilk ve en iyi aksiyon, karşınızda bulunan kişiye herhangi bir konuda yardımcı olup olamayacağınızı sormaktır. Bunun devamında kişiye ziyarete geldiği departmanı ya da kişiyi sorarak ne amaçla orada bulunduğunu öğrenebilirsiniz. Bu tarz sorular, kişiyi rencide edecek sorular değildir dolayısı ile yanlış anlaşılma riskini ortadan kaldıracaktır. Fakat aynı zamanda kişiye izlenildiği hissini yaratır. Bu durum kişide huzursuzluk oluşturabilir ve daha fazla şüpheli davranış sergilemesine yol açabilir.

Kaynak: Carl Smith http://www.otherbb.com/2013/10/identify-deal-suspicious-behaviour-premises.html & http://archive.adl.org/security/s_people.html

Daha Etkili Güvenlik Kontrol Noktası

Birçok kişiye göre; “geçiş kontrol sistemleri” ifadesi kart okuyuculardan gelen “bip” sesi, kırmızı ışıkların yeşile dönmesi, kilitli kapı ya da turnikelerin açılmasından ibarettir. Oysa ki, “geçiş kontrolü” güvenlik personelinin en önemli görevlerinden biridir. Temel prensip, sınırlandırılmış ya da kontrollü bölgeye yetkisiz kişilerin geçişini kontrol etmektir. Her ne kadar teknolojik sistemler ile desteklense de,geçiş kontrolünde insan faktörü göz ardı edilemez.Bu nedenle güvenlik personelinin yetkinliği hayati önem arz etmektedir.Bu yetkinliği sağlamanın da en doğru yolu, personelin düzenli olarak bu konuda eğitilmesi ve bilgilendirilmesidir.
Geçiş kontrolünün dinamikleri düşünüldüğünde,genel olarak, güvenlik görevlisi ve/ya resepsiyon görevlisi ile ziyaretçi arasında gerçekleşen soru-cevap şeklinde geçen bir konuşma,kimlik,randevu teyidi ve ziyaretçi listelerinin kontrolü gibi sözlü ve görsel bir etkileşim resmedilir.Bu süreç,kontrol bölgesinin girişinde ve görevli ile ziyaretçi arasında yakın mesafeden uygulanan bir işlem olarak algılanmaktadır. Her ne kadar bu süreç geçiş kontrolünün en kritik kısmını oluştursa da, aslında sadece en son kısmıdır.

kontrolünün aşamaları çok detaylı değerlendirilmelidir.Özellikle,geçiş kontrolünün ne zaman ve hangi aşamada başlaması gerektiği önemli bir husustur.Ziyaretçinin risk değerlendirmesi, kontrol noktasına başvurduğunda değil, kişinin ilk göründüğü andan ve mesafeden itibaren yapılmaya başlanmalıdır.Bu sayede güvenlik personeli aksiyon almak için son derece değerli bir zaman ve mesafeye sahip olacaktır.Bu bağlamda da, kontrol noktasının konumuna göre, güvenlik görevlisi ve resepsiyon görevlisinin en geniş açıya sahip olabilecek şekilde konuşlandırılması önem arz etmektedir.
Güvenlik görevlisinin, kontrollü geçiş noktasına doğru yaklaşan kişiyi ilk görüş anından itibaren, gözlemlemesi gereken iki önemli görsel faktör bulunmaktadır. Bu faktörler; kişinin giysilerinin, taşıdığı çanta veya eşyaların oluşturduğu dış görünüş ile kişinin hareket ve davranışlarının, çevre ile olan etkileşiminin ve tutumunun oluşturduğu beden dilidir.

Elbette,herhangi bir durum hakkında şüpheli durum tespiti yapmadan önce beden dili ve dış görünüşün, bulunulan ortamın içeriğine göre değerlendirilmesi gerekliliği göz ardı edilmemelidir.Keza,gündüz vakti belli bir ortamda şüpheli görünen bir durum, gece vakti başka bir ortamda normal görünebilir.
Ziyaretçi ile görevli arasındaki mesafe azaldıkça; yapılan değerlendirme daha net ve detaylı bir hal alacaktır. Ziyaretçinin ilk görüldüğü esnada güvenlik görevlisinin belirtilen faktörleri ele alarak değerlendirmeye başlaması, kişi yaklaştıkça dikkat edilecek küçük ayrıntılardaki mevcut diğer şüpheli durumların tespit edilmesinde büyük bir rol oynayacaktır. Giysi ceplerinde bulunan aşırı boyuttaki şişkinlikler, çantaların aranması durumunda içerikleri, kimlik kartının görüntüsü ya da kişinin terlemesi,hızlı nefes alması,kızarması gibi gerginlik belirtileri olarak örnekleyebileceğimiz,yalnızca kısa mesafeden incelendiğinde tespit edilebilecek durumlar, dış görünüş ve beden dili değerlendirmesi ile bir bütün halinde incelenmesi gereken bulgulardır. Dış görünüş ve beden dili faktörlerini çerçeve olarak ele aldığımızda, diğer küçük ayrıntılar çerçevenin içini dolduran resim olarak değerlendirilebilir.

Herhangi şüpheli bir durumun ya da nesnenin tespitinde, güvenlik görevlisinin temelde iki soru aklına gelmelidir; “Kişiyle ilgili tespit edilen bu durum ne anlama geliyor,neden bu şekilde davranıyor ya da tespit edilen bu nesneyi ne amaçla taşıyor?” ve “Kişinin bu durumu ile ilgili motivasyonu ne olabilir?”.

Güvenlik personeli tespit ettiği ve gördüğü her şey hakkında soru sormalıdır. Tüm cevapları alamayabilir belki ancak yine de her bir ayrıntı ziyaretçi hakkında bir fikir sahibi olmasına ve durumu anlamlandırmasına yardımcı olacaktır. Bu nedenle görevli ne kadar çok şey görür ve kendisine o kadar çok soru sorarsa daha geniş bir değerlendirme yapma imkanı olacaktır.Bu sayede olan biten ile ilgili daha sağlıklı ve daha net bir çıkarım yaparak, bölgeyi güvenli halde tutmak adına gerekli aksiyonu da alabilecektir.
Kişiye soru sorarken her zaman günlük genel sorularla başlanmalıdır; “Nasılsınız?”, “Size nasıl yardımcı olabilirim” gibi.Cevaplara uygun olarak ve karşı tarafı rahatsız etmeden daha detaylı sorulara geçilmelidir.Aynı zamanda kimlik kontrolü gerektiren durumlarda ise güvenlik görevlilerinin dikkat etmesi gereken birçok faktör vardır.Bu noktada kimlik kartlarının özelliklerine hakim olmak ve doğru karşılaştırmayı yapabilmek adına kişiye odaklanmak önem arz etmedir.Kimlik kartında veya kişiyle eşleşmesinde sorun olduğu düşünülüyorsa bazı sorgulama teknikleri kullanılması gerekecektir.Bu sorgulamanın ve kimlik doğrulamasının yapılabilmesi adına, güvenlik görevlilerinin mutlaka Kimlik Kartı Kontrolü, Resmi Belgelerde Sahtecilik,Şüpheli Davranış Analizi ve Güvenlik Mülakatı gibi ilgili eğitimleri almaları ve düzenli aralıklarla da bu eğitimlerinin pekiştirilmesinin sağlanması önerilmektedir.

Kaynak: Security Magazine,Ami Toben

Profiling ve Şüpheli Davranış Analizi

Son zamanlarda ofis binaları, okullar, adalet sarayları ve hatta emniyet şubelerinde vuku bulan şiddet olayları; ülke ve özellikle dünya genelinde emniyet yetkililerini bu trajedileri engellemek adına farklı bir çözüm arayışına yönlendirmiştir.

Bu tür olaylar küresel bir sorun haline gelirken, emniyet yetkilileri ve güvenlik güçleri, kilitli kapıların, güvenlik kameralarının ya da diğer güvenlik teknolojilerinin; bir sonraki saldırıyı engellemek için yeterli olmadığı konusunda endişe duyduklarını ve daha etkili bir engelleme yolunun bulunması gerektiğini her fırsatta belirtiyorlar.
Rozin Güvenlik Danışmanlığı Şirketinin kurucusu ve başkanı Michael Rozin, Davranış Tespiti Ve Değerlendirmesi metodunun en yeni ve en etkin güvenlik uygulaması olduğunu belirtiyor.

Rozin, bu tekniğin güvenlik personeli ve emniyet yetkililerinin şüpheli davranışı tespit ederek, potansiyel saldırganları henüz saldırıyı gerçekleştirmeden tespit etmelerini sağladığı konusunda görüş bildiriyor.
Peki, bu nasıl mümkün?
Bu tekniği uygulayan ve uygulatan kişiler, şiddet olaylarının ve saldırıların iki bileşenden oluştuğunu belirtiyorlar. Birincisi; olayın gerçekleşmesinde büyük rol oynayan silah ve ikincisi de silahın kullanılması için kişinin barındırdığı niyet. Bu bağlamda; silahların tespiti için teknolojiden faydalanılırken, kişilerin saldırı teşebbüslerinin tespiti için de Davranış Tespiti Ve Değerlendirmesi metodu kullanılmaktadır.

Tekniğin uygulanması ve etkinliği konusunda soru işaretleri olabilir. Fakat geçmişte yaşanan bir olaya değinerek bu metodun aslında ne kadar etkin ve faydalı olduğu hakkında fikir sahibi olmanıza yardımcı olabiliriz.

Ayakkabı bombacısı olarak bilinen Richard Reid adlı terörist, saldırı girişiminde bulunduğu Amerikan Havayollarını hedef olarak belirlemeden önce ilk hedef olarak EL AL Havayollarını (İsrail milli havayolu) seçmiştir. Richard Reid’in bilet satın alıp muhtemel saldırı noktalarını belirleme amaçlı keşif gezisini icra ettiği esnada, havayolunun güvenlik görevlisi bu kişiden şüphelenmiş ve sıradan çıkartarak sorgulamaya başlamıştır. Bu senaryoda, kişide silah ya da herhangi bir patlayıcı olmamasına rağmen kişinin barındırdığı niyet ve bundan dolayı sergilediği şüpheli davranışlardan dolayı Richard Reid güvenlik araştırmasına takılmış ve uçuşa kabul edilmemiştir. Terörist, daha sonra EL AL havayoluna saldırı planından vazgeçme nedeninin de bu sıkı güvenlik uygulamaları olduğunu açıklamıştır.

Rozin ve diğer uzmanlara göre; saldırı planı içerisinde olan bir kişi, belirli bir çevrede bulunan diğer insanlara göre daha farklı bir niyet barındıracaktır. Bu noktada böyle bir kişi, okul kampüsü ya da adalet sarayı gibi özellikli ortamların içeriğine uyum sağlayamayan bir görüntü çizecektir. Okul kampüsünü ele alacak olursak; öğrencilerin ve eğitmenlerin ellerinde kitaplar ile sınıflara giriş çıkış yaptığı ve bahçesinde dolaştığı bir imge gözünüzde canlanacaktır. Peki, herkes belli bir amaçla ortamda gezinirken; herhangi bir kitap taşımayan, farklı giyimli, elinde zincir taşıyan ve kampüs binasını inceleyen bir kişi nasıl görünecektir?

Kesinlikle ortam içeriğine uyum sağlamayan bir görüntü çizecektir.

Bahsettiğimiz bu durum, 16 Nisan 2007 yılında Seung-Hui Cho isimli öğrencinin Virginia Tech üniversitesinde gerçekleştirdiği ve kendisi ile birlikte 33 kişinin yaşamını kaybettiği katliamdan iki gün önce bir fakülte üyesinin dikkatini çekmiş ve durum ile ilgili herhangi bir aksiyon alınmayan bir rapor hazırlanmıştır. Aynı gün başka bir öğrenci de kampüs binasında bulunan bir çıkış kapısının zincir ile kilitlendiğini başka bir fakülte görevlisine bildirmiştir. Daha sonrasında bu kapının, katliamın gerçekleştiği binanın çıkış kapısı olduğu ortaya çıkmıştır.

Başta Michael Rozin olmak üzere tüm uzmanların görüşü, yukarıda verilen katliam örneğinde sergilenen davranışların teröristlerin saldırılarını planlarken izlenen yollar ile neredeyse aynı olduğu yönündedir. Tıpkı ayakkabı bombacısı ve diğer teröristler gibi silahlı saldırganlar da saldırılarını gerçekleştirmeden önce hedefleri hakkında bilgi toplamak ve saldırı provası yapmak amaçlı keşif gezileri yaparlar.

Keşif esnasında gözetleme yapan, binaların fotoğraflarını çeken, çizimler yapan ve not alan kişilerin tespiti son derece mümkündür. Aynı durum, saldırganların prova yaptıkları zamanlar içinde geçerlidir. Bunun sebebi ise kişilerin niyetlerinden dolayı ortaya çıkan şüphe ile bulundukları ortama uyum sağlamayan bir profil çizmeleridir.

Bu bilgiler ışığında önemli bir sonuca varmak gerekirse; güvenlik hizmeti sağlanan noktalarda ya da güvenli tutulması gereken tesislerde dikkat edilmesi gereken en önemli nokta; yalnızca bomba ve silah gibi tehlikeli maddelerin tespiti için odaklanılmamasıdır. Saldırgan ya da teröristlerin amaçlarına ulaşmadan engellenmesi için odaklanılması gereken asıl nokta; bu kişilerin dışarıya karşı çizmiş oldukları görüntülerdir.

Gerekli görüldüğü noktalarda, şüphelenilen kişiler ile sohbet havasında geçirilebilecek bir güvenlik mülakatı bile bu doğrultuda sizi istenilen sonuca ulaştırmaya yardımcı olabilir.

Fakat unutulmamalıdır ki ortaya çıkan şüphe, kesin bir suç kanıtı değildir. Bu nedenle, asıl amaç kişilerin saldırgan ya da terörist olduklarını ve bir saldırı planı içerisinde olduklarını ortaya çıkarmak değil, karşılaştığımız şüphenin ortadan kaldırılmasıdır.

Kaynak:http://webcpm.com/articles/2014/07/01/behavior-detection-assessment.aspx